Şanlıurfa’da sulama sezonunun başlamasıyla birlikte tarımsal sulama kanallarında meydana gelen boğulma olaylarında da artış yaşanmaya başlandı.
Konuyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü Şube Müdürlerinden Halil Polat ile Adnan Ağır tarafından bir rapor hazırlandı.
Tarımsal amaçlı sulama kanallarında yaşanan boğulma olaylarının başta tarım işçileri ve çiftçiler olmak üzere bölge halkı için önemli bir güvenlik sorunu oluşturduğu belirtilen raporda, “Bu olayları can ve mal kaybı olmadan önlemek hem kolay, hem de ucuzdur” denildi.
ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER 10 MADDEDE SIRALANDI
Raporda yaşanan boğulma olaylarına dair bazı örnekler verilirken, bu olayları önlemeye yönelik alınması gereken tedbirler ilgili öneriler de 10 madde halinde şöyle sıralandı:
“1- Öncelikle yerleşim birimlerinin olduğu yerlerden geçen sulama kanallarının çevrelerine, kanal boyunca koruyucu tel örgü, demir parmaklık vb yapılması,
2- Sulama kanalları çevresine monte edilen bir kısım koruyucu tellerin kötü niyetli şahıslarca sökülerek çalındığı ifade edilmektedir. Bunun önüne geçmek amacıyla kanal çevrelerine monte edilecek koruyucu tel örgülerinin/kafeslerinin DSİ tarafından sulama birliklerine zimmetlenmesi, sulama birliklerinin de bunları mahiyetlerinde çalışan bekçilere zimmet karşılığı teslim etmelerinin, muhtarlarında bu konuda sorumluluk almalarının sağlanması,
3- Sulama birlikleri kendi bütçelerinden pay ayırarak sadece yaz aylarında meydana gelen boğulmaları önleyici tedbirler almasının sağlanması,
4- Gece yol seçimini kolaylıkla bulmak amacıyla sulama kanallarına paralel şekilde bulunan stabilize yollarda fosforlu işaret levhalarının yerleştirilmesi, DSİ veya sulama birliklerince boğulma olaylarının yaşandığı kanal boylarına “Dikkat kanala yaklaşmak, sarkmak vb. hareketlerde bulunmak tehlikeli ve yasaktır” gibi uyarıcı levhaların konulması,
5- Sulama kanalı çevresinde yaşayan halka ve tarım işçilerine tehlike konusunda farkındalık ve boğulmalarda ilkyardım eğitimlerinin verilmesi, Eğitimciler ve öğretmenler tarafından sürekli kanalda yüzmenin çok tehlikeli olduğunun anlatılması, bu konuda gerekli uyarılar yapılması, halkıın bu konuda aydınlatması, çocuklara görsel olarak bu tehlikenin anlatılması,
6- Kalabalık bölgelerde çocuk ve gençlerin yüzebilmeleri amacıyla kanalların yakınlarına ve bu kanallardan su alınarak yüzme havuzlarının yapılması, Çocukların yüzme havuzuna yönlendirilmesi,
7- Kanala düşen kişi veya malzemeyi kolay bulabilmek için belli aralıkla ana kanal içine tel veya demir ızgaralar konulması,
8- Her meskûn mahal bölgelerindeki nüfus yoğunluğuna göre gönüllü gençlerden boğulmalarda kurtarma ve ilk yardım sorumlusu olarak seçilip, eğitime alınmalarının sağlanması,
9- İhtiyaç olan yerlerde kurtarma amaçlı kayık, cankurtaran simitleri, sudan çekme amaçlı uzun saplı kanca, uygun kalınlık ve uzunlukta ip bulundurulması,
10- Boğulma olaylarında en kısa sürede ambulans ve kurtarma konusunda haberleşme ve yardım alma konusunda sistematik bir mekanizma kurulması.”
BİHA