Şanlıurfa Barosu İnsan Hakları Komisyonu baro il binasında basın açıklaması düzenledi.
Açıklamayı Şanlıurfa Barosu Başkan Yardımcısı Av.
Gülistan Paydaş yaptı.
Paydaş, Şanlıurfa cezaevlerinde tutuklular ile görüşerek
yaptıkları hak ihlalleri tespitlerinde cezaevlerinde çok sayıda hasta tutuklu
bulunduğunu ileri sürdü.
PAYDAŞ:
HASTA MAHPUSLARIN SAĞLIK İMKANLARINDAN YARARLANDIRILMASI GEREKMEKTEDİR
Paydaş, hasta mahpusların sağlık imkanlarından gecikmeden
yararlandırılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“A, M.D.K, C.C, M.A, A.B, A.B. ve H.A, E.G, Y.Y, S.K. M.T
ve diğer mahpusların ciddi sağlık sorunları olduğu, H.A ’nin kanser olma
ihtimali olmasına rağmen tetkik ve tedavi için adım atılmadığı beyan
edilmiştir. H.A ve diğer hasta mahpusların sağlık imkanlarından daha fazla
gecikmeden yararlandırılması gerekmektedir. F.A’nın ise korse ihtiyacına rağmen
idare tarafında adım atılmadığı belirtilmiştir. F.A’ ya uygun korsenin
gecikmeden temin edilmesi zaruridir. Aksi her durum insanlık dışı ve
aşağılayıcı muamele yasağı ihlalidir. İdare sosyal devlet ilkesi uyarınca
dezavantajlı gruplara gerekli sağlık ihtiyacını karşılamalıdır. Bu ilke idare
için yükümlülüktür. İdarenin yükümlülükten kaçınması suçtur.”
“DENETLENEBİLİR VE
ŞEFFAF MEKANİZMALAR GELİŞTİRİLMELİDİR”
Tutukluların sıkça uğradığı bir diğer hak ihlalinin ise
infaz yakma olduğunu iddia eden Paydaş, konuşmasını sürdürdü:
“İ.H.T, S.D, H.D, E.K, H.Ö, N.T, C.C infazları
gerekçesiz yakılan kişiler arasında olduğu belirtilmiştir. Hem kişi özgürlüğü
güvenliği hakkı hem de umut hakkı ihlaller içeren uygulamalarla hükümlülerin
hakların elinden almaktadır. Anayasaya göre özgürlük kural tutulma ise istisnai
durumdadır. Açıktır ki, cezaevi idareleri yeni yönetmelik ile kendilerine
verilen yetkileri kötüye kullanabilirler. Bu uygulamalara son verilerek daha
denetlenebilir ve şeffaf mekanizmalar geliştirilmelidir”
Paydaş, son olarak konuşmasına şunları ekledi:
“Öncelikle söz konusu cezaevlerinin kanunda belirtilen
standartlara uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu
uluslararası sözleşmeler ve özelde Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünün taraf
olduğu uluslararası sözleşmelere ve insan haklarına uygun olarak koşulların
düzeltilmesi gerekmektedir. Hem ulusal hem de uluslararası hukukta başta kişi
özgürlüğü ve güvenliği hakkı, düşünce ve kanaatini açıklamaya zorlanmama hakkı,
yaşam hakkı, sağlık hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı, ayrımcılık yasağı ve
eşitlik ilkesi koruma altına alınmıştır. Kamu kurumları aktif yükümlülükleri
gereği bu hakları korumalıdır. Ortaya bir hak ihlali çıktığında, bu hususun
etkin soruşturulması ve sorumluların yaptırımla karşı karşıya bırakılacağı
yargılama süreçlerinin gerçekleştirilmesi de söz konusu aktif yükümlülüğün bir
parçasıdır. Devlet yetkililerini, cezaevlerinde devam eden hak ihlallerinin
ortadan kaldırılması amacıyla, ulusal ve uluslararası hukukun gerektirdiği
şekilde ‘bağımsız’ denetim mekanizmalarının oluşturulması için devlet
yetkililerini derhal gerekli çalışmaları başlatmaya davet etmektedir. Ayrıca
söz konusu kapalı ceza infaz kurumlarında yaşanan hak ihlallerine karşı Avrupa
İşkenceyi Önleme Komitesini (CPT), Adalet Bakanlığını, TİHEK ve TBMM İnsan
Hakları İnceleme Komisyonunu göreve davet ediyoruz.”
BİHA