Ülkemizde doğum oranının en yüksek olduğu il olan Şanlıurfa’da, Şanlıurfa
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Türkiye’de çok az sayıda hastanenin sahip
olabildiği “Anne Dostu” hastane unvanına sahip hastane oldu.
Konu ile ilgili açıklama yapan Şanlıurfa Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Alev Esercan, şunları kaydetti:
“Anne sağlığı hizmetlerinin iyileştirilmesi ve
geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmalarda, doğumun ideal koşullarda en az
müdahale ile normal olarak gerçekleşmesinin sağlanması, anne güvenliği ve
mahremiyetini dikkate alarak takiplerinin ve doğumlarının gerçekleştirileceği
ideal ortamların oluşturulması hedeflenmektedir. Bu yaklaşımdan hareketle doğum
ünitelerinin sunduğu sağlık hizmetlerini geliştirmeye yönelik olarak, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü
Kadın ve Üreme Sağlığı Daire Başkanlığı tarafından ‘Anne Dostu Hastane Programı’
başlatılmış ve sürdürülmektedir. Bu program kapsamında hastanemiz özveri ile
yapılan çalışmalar sonucu, anne ve anne adayları için mahremiyete dayalı tek
kişilik sancı, doğum ve lohusa (SDL) ünitelerinde seçtiği bir yakınıyla
birlikte kalabilecekleri, kendilerini ev ortamında hissedebilecekleri ve
hareket özgürlüğü sağlayabildikleri alanlar oluşturulduğunu gebelerin doğum
öncesi, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgili konularda bilgi sahibi olmalarını
ve bilinçli doğum yapmalarını sağlamak için hizmet veren gebe okulu birimimizin
faaliyetleri düzenlendi. Başta doğum ünitesi çalışanları, kadın doğum uzmanı
hekimlerimiz ve ebelerimiz olmak üzere tüm hastane personelinin bu doğrultuda
hizmet içi eğitimleri tamamlandığı”
ANNE
DOSTU OLMA KRİTERLERİ
1. Güvenli ve kaliteli gebelik izlemi ve doğum hizmeti
almak bütün anne adaylarının hakkıdır. Gebe
ve lohusa takipleri güncel bilimsel kriterlere göre hazırlanmış olan yazılı
takip protokollerine uygun olarak yapılmalıdır.
2. Verilen hizmet, gebelik dönemi, travay, doğum ve doğum
sonrası bakım ve danışmanlık hizmetlerini kapsamalıdır. Gebelere doğum öncesi bakım ve danışmanlık
hizmeti verilirken gerekli bilgilendirmeler yapılmalı ve “Aydınlatılmış Onam
Formu” okutulup imzalatılmalıdır. Gebeler doğumun planlanmasına katkıda
bulunabilmelidir. Gebe ve yakınlarının doğum şekilleri ve verilecek ilaçlarla,
yapılacak tetkik ve müdahalelerin, gebe açısından muhtemel yarar ve zararları
konusunda tam ve doğru olarak bilgilendirilmesini esas alan bir hizmet modeli
uygulanmalı, gebe ve yakınlarına yönelik gebelik ve doğumla ilgili
bilgilendirme materyalleri (yazılı, görsel, maketler, modeller vs.) olmalıdır.
3. Kurumlarda poliklinik, eğitim, danışmanlık ve doğum
hizmeti verilen ortamlar ulusal standartlara uygun hazırlanmalıdır. Kurumlar 7
gün 24 saat hizmet verebilen, anne ve bebek ihtiyaçlarına göre düzenlenen
ünitelerden oluşmalıdır. Doğum üniteleri
ulusal denetimlerle sınıflandırılmış olmalı ve kurumlar sağladıkları bakımın
kalitesinden sorumlu olmalıdır. Doğum
hizmeti sunan yataklı tedavi kurumları, her gebe ile birebir ilgilenen, onlarla
iyi iletişim kuran yeterli sayı ve kalitede sağlık personeline sahip olmalıdır.
Doğum hizmeti sunan yataklı tedavi kurumları güvenli kan transfüzyonunun
sağlanması ve hastane enfeksiyonlarının önlenmesine yönelik gerekli tedbirleri
almalıdır.
4. Mahremiyet beklentileri itina ile karşılanmalı, hijyen
ve konfor standartları yüksek tutulmalıdır. Gebenin kendini rahat ve konforlu
hissetmesi sağlanmalı, yanına uygun bir refakatçi seçebilmelidir. Doğum
sürecinde servislerde gebeye fiziksel ve duygusal destek birebir olmalı ve
gebeler bu desteğe kolaylıkla ulaşılabilmelidir. Travay sırasında gebe için
pozisyon kısıtlaması olmamalı, istediği pozisyonda yatabilmeli, odada rahatça
yürüyebilmeli, hareket edebilmelidir. Gebelerin aktif pozisyonlarda ıkınmaları
teşvik edilerek, doğum gerçekleştirilmelidir.
5. Kanıta dayalı
olmayan müdahaleler rutin olarak uygulanmamalıdır. Beslenme ve sıvı alımı kesilmemelidir. Lavman,
tıraş gibi işlemler rutin olarak uygulanmamalıdır. Erken amniyotomi, sık tuşe,
üretralkateter uygulanmamalıdır. Kurumun sezaryen oranı, kabul edilebilir
minimum ve maksimum seviyeleri aşmamalıdır.
6. Hizmet sunumu
için gerekli olan insan kaynakları ve lojistik destek optimum düzeyde
olmalıdır. Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası hizmetler multidisipliner
yaklaşım ile donanımlı bir ekip tarafından verilmelidir. Yüksek riskli gebelere
yaklaşım ve sevk konusunda doğum hizmeti sunan yataklı tedavi kurumunun yazılı
bir eylem planı olmalıdır. İsteyen
hastalara doğum analjezisi hizmeti sunulabilmelidir.
7.Acil obstetrik
durumlarda sevk kriterlerine uyulmalıdır. Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası
hizmetlerin yönetiminde devamlılık gözetilmelidir. Gebelik, doğum ve lohusalığa
bağlı bir komplikasyon nedeniyle müracaat eden gebeler hemen kabul edilip
gerekli tıbbi müdahale gecikmeksizin yapılmalıdır. Hasta stabilize edildikten
sonra sevk edilmelidir. Sevk, 112 ile irtibata geçilerek yapılmalıdır. Sevk
edilen kurum, sevk eden kuruma vakalarla ilgili geri bildirim yapmalıdır.
8. Doğum hizmeti
anne ve bebek odaklı olmalıdır. Bebek
Dostu Hastane kriterlerine uyulmalıdır. Anne
ve ailelerin doğan bebeklerini kucaklamaları ve dokunmaları sağlanmalı ve
devamı desteklenmelidir. Lohusa normal
doğum sonrası en az 24, sezaryen doğum sonrası en az 48 saat hastanede kalmalı,
postpartum bakım almalıdır.
9. Hizmet
sunanların bilgi ve beceri kapasitesini güçlendirmeye yönelik aktiviteler
planlanmalı ve uygulanmalıdır. Hizmet içi eğitimlerin sürekliliği
sağlanmalıdır. “Doğum Öncesi Bakım”, “Acil Obstetrik Bakım”, “Doğum ve Sezaryen
Eylemi”, “Doğum Sonu Bakım Yönetim” Rehberlerinin kullanımı konusunda izleme
değerlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Bünyesinde çalışan hekim ve diğer
sağlık personelinin bu prensip ve ilkeleri benimsemeleri ve bilgilendirilmeleri
sağlanmalıdır. Çalışanlar referans materyallere 24 saat
erişebilmelidir.
10. Verilen hizmetlerle ilgili gerekli kayıtlar tutulmalı
ve düzenli aralıklara analizleri yapılarak hizmetlerin geliştirilmesinde
kullanılmalıdır. Merkezler, sunulan hizmetlerin nitelik ve niceliğine yönelik
kayıtları elektronik ortamda düzenli ve doğru bir şekilde tutmalıdır. İstatistiksel
veriler internet ortamında yayınlamalı, tüm kurumların ve vatandaşların
erişimine açık tutulmalıdır. Maternal ve perinatalmortalite ve morbiditeleri
dikkatlice izlenmeli, bu amaçla düzenli geribildirim toplantıları yapılmalıdır.
BİHA