Harvard Üniversitesi'ndeki
araştırmacılar; 20 yaşın üzerindeki 100 bin kadından oluşan bir grubu
gözlemledi. Araştırma sonuçlarında günde sadece bir şekerli soda içen
kadınların karaciğer kanserine yakalanma riskinin yüzde 85 daha yüksek olduğu
ortaya çıktı.
Her gün şekerli içecek tüketenlerin karaciğer hastalığından ölme olasılığı ise
ayda üç veya daha az içenlere göre yüzde 68 daha fazla çıktı. Uzun yıllar süren
araştırma sürecinde ise hastalıklardan dolayı 150 ölüm yaşandı.
Popüler tatlandırıcı aspartamın tümör oluşumuyla bağlantılı olabileceğine dair
son endişelere rağmen, karaciğer kanseri ile bir ilişkisi gözlemlenmedi.
Bristol Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan Dr. Pauline Emmett şunları
söyledi: Yüksek şekerli içecekler genellikle yüksek kalorilidir ve kendisi de
kanser ve karaciğer hastalığı için bir risk faktörü olan obezite riskini
artırır.
Şekerli içecekler ayrıca insülin direncine ve alkolsüz yağlı karaciğer
hastalığı riskini artıran tip 2 diyabete yol açabilir. Şekerli ve asitli içecekler
hakkında yapılan daha önceki araştırmalarda da tedirgin edici sonuçlara
ulaşılmıştı. Kalifornia Üniversitesi San Diego Tıp Fakültesi'nden Cheryl
Anderson, günde en az 1 bardak şekerli içecek tüketen kadınlarla ilgili
yürüttükleri çalışmanın detaylarını paylaştı.
Çalışmada, günde 1 bardak şekerli içecek tüketmenin veya tüketmemenin çok basit
bir yaşam tercihi olduğu ancak kişinin sağlığını çok büyük oranda etkilediği
bilgilerine yer verildi.
Araştırma kapsamında, günde en
az 1 bardak şekerli içecek tüketen kadınların başına gelmesi muhtemel
rahatsızlıklar sıralandı.
Kardiyovasküler hastalık riski, nadiren içen kadınlara göre yüzde 23 artış
gösterdi.
Şeker ilaveli meyveli içecekler
için ilişkili risk, kardiyovasküler hastalık geliştirme olasılığını yüzde 42
artırdı.
Çalışma kapsamına alınan
kadınların yaş ortalamasının 52 olduğu belirtilirken, kadınlara daha önceden
kalp rahatsızlığı, felç ya da diyabet teşhisi konmadığı kaydedildi.
Çalışmanın yazarı Cheryl
Anderson, şekerli içeceklerin iştah açıcı özelliği nedeniyle obeziteye neden
olabileceğini belirterek, “Kandaki glikoz seviyelerini ve insülin
konsantrasyonlarını yükseltir, bu da iştahı artırabilir. Dolayısıyla
kardiyovasküler hastalık için önemli bir risk faktörü olan obeziteye yol
açabilir” ifadelerini kullandı.
Su içilmediğinde, toksik maddeler vücutta birikime başlar. Fakat su yerine daha
çok asitli ve şekerli içeceklere yöneliriz. Bu içecekler alkol gibi bedene
zarar verip, kötü mikroorganizmaların gelişimini tetiklemektedir. Doğal olarak
Bağışıklık sistemi ileride her türlü baskıyla savaşamadığından çöker ve kanser
tipi ölümcül hastalıklar ile genç yada yaşlılıkta ölüme doğru gidilir.
BİHA