Tabipler Birliğinden görevden almaya yönelik yapılan davaya tepki

Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyelerinin görevden alınmasına ilişkin yürütülen davada yarın yani 30 Kasım’da son duruşma yapılacak. Tabipler Birliği, 10 Kasım’da yapılan son duruşmanın 30 Kasım gibi erken bir zamana ertelenmesine tepki göstererek açıklama yaptı.

Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyelerinin görevden alınmasına ilişkin yürütülen davada 10 Kasım’da son duruşma yapılmış ancak mahkeme duruşmayı 30 Kasım’a ertelemişti.

Türk Tabipler Birliği, TTB’nin geçmişten günümüze çok sayıda dava ve tehditle karşı karşıya kaldığını ancak bunlara karşı ayakta durduğunu belirterek Yarın yapılacak olan duruşma öncesi basın açıklaması düzenlediler.

Basın açıklamasına TTB’nin yanı sıra, Urfa İHD, Kesk Urfa Şubeler Platformu, ÖHD Urfa Şubesi, Şanlıurfa barosu, TMMOB urfa il koordinasyon kurulu, Şanlıurfa Veteriner Hekimler Odası

KESK Merkez Yürütme Kurulu Üyeleri katıldı.

Basın metnini Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Dr. Bulut Ezer tarafından okudu.

Ezer, “Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına yönelik davanın son duruşması, 10 Kasım 2023’te görülmesi sonrası 30 Kasım’a ertelenmiştir.  Mahkeme hâkiminin belge eksikliğini kabul etmesi sonrası, avukatların bu eksikliklerin, kısa sürede tamamlanamayacağı uyarılarına rağmen kısa süreye ertelenmiştir. Bu durum olağan uygulamaların dışında olup karar duruşması olma ihtimalini yükseltmiştir.” dedi.   

 

“YARGIYA GÜVEN AZALMAKTA”

Ezer, Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:

“30 Kasım’da görülecek dava da, TTB’nin maruz kaldığı tarihi davalardan bir tanesidir ve tüm TTB Merkez Konseyi üyeleri görevden alınmak istenmektedir. Bu durum TTB’nin örgütsel bütünlüğüne ve seçimle oluşan yapısına müdahale anlamına gelmektedir. Hukuki yönü olmayan bu davanın amacı; kamuoyu önünde hekimlerin örgütlü gücü TTB’yi itibarsızlaştırma, suçlu ilan etmek için algı yaratma ve yargı eliyle TTB’yi dizayn etmedir. Siyasi otorite, muhalif gördüğü kişi, kurum ve kuruluşları gerekirse yargıyı da kullanarak ele geçirmeye çalışmaktadır. Bütün bunlar toplumun yargıya güvenini azaltmakta, toplum vicdanında adalet duygusunu zedelemektedir. TTB Merkez Konseyi hakkındaki davaname de hukuksal hiçbir gerekçesi iddia tarafından ortaya konamamış olan, muhalif tüm seslerin susturulmaya çalışıldığı hissi yaratan haldedir.

Bugün buradan bir kez daha sesleniyoruz: TTB Merkez Konseyi hakkındaki davaname bir an önce reddedilmeli ve TTB’nin demokratik yönetsel mekanizmalarına müdahaleden vazgeçilmeli, bu dava sona erdirilmelidir. Biz hekimler/ sağlık emekçileri, bilimi ve mesleki etik değerlerimizi; yani TTB’yi, tabip odalarımızı savunacağız: bunu sözünü sağlık ve demokrasi isteyen toplumun tüm kesimlerine bir kez daha veriyoruz.

Demokrasiye, barışa sahip çıkmanın sağlığa sahip çıkmak olduğunu çok iyi biliyoruz. Bizlerle birlikte bugün burada dayanışma gösteren tüm emek demokrasi güçlerine bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!”. 

BİHA