ŞANLIURFA – ‘Tarihin sıfır noktası’ Göbeklitepe ve dünyanın en büyük doğal
akvaryumu olan Balıklıgöl gibi birçok tarihi alana ev sahipliği yapan
Şanlıurfa, kültür ve inanç turizmi açısından önemli bir şehir. Büyük bir turizm
potansiyeli barındıran kentin son olarak İslam İşbirliği Teşkilatı Turizm
Bakanları Toplantısı’nda "2023 turizm başkenti" seçilmesi şehirde
büyük sevince neden oldu. Ancak, turizmciler yeterince tanıtım yapılmamasının
yanı sıra konaklama ve gastronomi alanlarında eksikliklerin giderilmemesinin fırsatın
avantaja dönüştürülememesine sebep olabileceğini belirtiyor.
Bizim Haber Ajansı, 2023 yılı öncesi kentteki eksiklikleri ve yapılması
gerekenleri turizmcilere sordu.
Şanlıurfa Bölgesel
Turist Rehberler Odası Genel Sekreteri ve Türkiye Turist Rehberler Birliği
Denetim Kurulu Başkanı Müslüm Çoban, 2019 Göbeklitepe yılı ilan edilmesinden
sonra yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini kaydetti.
2019’un Göbeklitepe
yılı ilan edilmesinin ardından Şanlıurfa’nın tarihinin en yüksek turistini
ağırladığını belirten Çoban, ancak gelen turistlerin kentteki konaklama
altyapısının yeterli olmamasından dolayı ilçelere ve komşu illere gittiğini anlattı.
ÇOBAN: GÖBEKLİTEPE YILINDA YATAK KAPASİTESİ
YETERLİ OLMAMIŞTI
“2019 Göbelitepe
yılında şehirde yatak kapasitesi yeterli olmamıştı” diyen Çoban, şunları
söyledi:
“Öyle görünüyor ki yatak
kapasitesi 2023 yılında da yetersiz olacak. Ama şu anda Şanlıurfa’da bitmesi
yakın oteller var. Son zamanlarda birçok butik otel de açıldı. Ama yeterli mi,
değil. Bizim öngörümüz 2023 yılında 1 milyon 250 ile 1 milyon 500 bin (turist).
Şu anki kapasitemizle ancak bu kadarını kaldırabiliriz. Daha fazlası geldiğinde
de daha önceki yıllarda olduğu gibi gelen turistleri ilçelere ya da çevre
illere göndereceğiz.”
Urfa'nın turizm başkenti
ilan edilmesinin kentin turizmi için çok önemli bir gelişme olduğunu belirten
Çoban, Suriye savaşı ve pandemiden dolayı yurt dışından gelen turistlerin
sayısında azalma yaşandığını vurguladı.
“TURİZM BAŞKENTİ OLDU AMA TURİZM KÖYÜ OLMAMASI
LAZIM”
“Urfa'nın turizm
başkenti ilan edilmesiyle yeniden yabancı turistleri ağırlayacağımıza inanıyorum”
diyen Müslüm Çoban, turizm altyapısındaki eksikliklere dikkati çekti. Çoban,
şunları söyledi:
“Altyapı güçlendirici
bazı çalışmalar var ama bunlar yetersiz. 2023 yılına hazır bir şekilde girmemiz
gerekir. Göbeklitepe-Karahantepe’ye gittik, o rotada en büyük sıkıntı
insanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir yer olmaması. Yemeği geçtim, su bile
alacak yer yok. Gelen misafirler abdesti nereden alacaklar, bu büyük bir sorun.
Turizm başkenti oldu ama turizm köyü olmaması lazım, bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz.
Özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapısal ve altyapısal sorunların
çözülmesi gerekiyor. Bütün kurumların bir araya gelip 2023 yılı için bir yol
haritası belirlenip Urfa'mızı güzel bir şekilde tanıtıp gelen misafirlerimiz
memnun göndermeliyiz.”
YAŞAR: ÇOK EKSİĞİMİZ VAR
Türkiye Seyahat
Acentaları Birliği'nde (TÜRSAB)
Yönetim Kurulu Üyesi Rahime Yaşar ise Şanlıurfa’nın böyle bir unvana layık
görülmesine Şanlıurfalı turizmciler olarak çok sevindiklerini ifade etti.
Yaşar, Şanlıurfa’nın Suriye
sınırında yer almasından dolayı yurt dışından gelen misafirlerde ciddi bir
azalma yaşandığını, ancak bu unvanla birlikte yurt dışından gelecek turist
sayısında büyük bir artış yaşanacağını düşündüklerini kaydetti.
2023 öncesinde turizm
alanındaki eksikliklerin giderilmesinde yerel yönetimlere ve işletmelere büyük
görevler düştüğünü belirten Yaşar, şunları söyledi:
“Çok eksiğimiz var ama
bunun yanında çok iyi noktalarımız da var. Burada işletmelere ve yerel yönetime
çok iş düşüyor. İşletmeler gelen misafirlere yönelik temizlik, hijyen ve fiyat
standardı ve kalite standardını belirli bir seviyede tutması gerekiyor. Biraz
mantık ve mantaliteyi değiştirmemiz gerekiyor. Bu demek değildir ki gelen her
misafirden biz fazla para alalım… böyle bir şey söylemiyorum. Gelen misafirlere
hak ettiği hizmeti verelim. Personel eğitimleri, iş yeri temizliği ve iş yeri
standardı artık bir turizm şehrine yakışır durumda olması gerekiyor. İşletmelerin
öncelikle kendilerini bu duruma hazırlaması lazım.”
“GASTRONOMİ TURİZMİ YAPABİLECEĞİMİZ BİR MUTFAK
ATÖLYEMİZ MAALESEF MEVCUT DEĞİL”
Yaşar, yerel
yönetimlerin de şehrin altyapısını turizme dönük organize etmesi gerektiği
vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Burada özelikle
Balıklıgöl çevresinde bulunan işletmelerde temizlik ve hijyen konusunda ciddi
çalışmalar yapılması lazım. Sadece yurt dışından
gelen misafirler değil yurt içinden Urfa’yı tercih eden, kültür turizmi için
gelen misafirlerin de güzellikle ve hoş düşünceyle ilimizden ayrılması bizim
lehimize olacaktır. Biz turizmciler olarak bu şekilde düşünüyoruz ve
çalışmalarımızı da bu yönde devam ettiriyoruz.”
“Urfa bölgede en
şanssız gastronomi şehirlerden biridir” diyen Yaşar, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
“Bu kadar organizasyon
yapıp mutfağımızı överiz fakat misafirleri ağırlayabileceğimiz gerçek anlam da
gastronomi turizmi yapabileceğimiz bir mutfak atölyemiz maalesef mevcut değil.
Yerel yönetimlere bunu defalarca illettik. Mesela mutfak müzemiz atıl durumda,
şu anda kullanılmıyor. Mutfak müzesi bu konu için çok uygun bir yer, otantik
bir mekan hem de anlamı var. Gastronomi turizmi kültür turizmi içerisinde, biz
insanlara sadece tadım yaptırabiliyoruz. Gastronomi turizminin alışveriş
kısmını şehre katamıyoruz.”
MUSTAFA EKİNCİ – FADİME KILDI – ÖZEL HABER / BİHA