Şanlıurfa’da
Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bulunan Özak Tekstil’in işçileri, haklarını
almak için başlattıkları iş durdurma eylemi ikinci ayına girmek üzere.
Özak
Tekstil işçilerinin sendika seçme özgürlüğünün yanı sıra fabrikadaki çalışma
koşullarına ve baskıya karşı başlattıkları direniş yarın İstanbul’a taşınıyor.
İşçiler, Birleşik
Tekstil Dokuma Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) ile direnişini İstanbul’da,
Özak Holding önünde sürdürme kararı almıştı.
İşçiler
Emek Partisi Şanlıurfa İl Teşkilatı ile parti binasında açıklama yaptı.
Emek
Partisi Şanlıurfa İl Başkanı Barış Can Güleç, Özak işçilerinin, mücadeleleriyle
tarihe geçtiklerini vurgulayarak, "İşçiler Urfa Organize Sanayi
Bölgesi’nde ekmeği, onuru için iki ay boyunca direndi. Özak işçileri kazandı ve
kazandırdı” dedi.
Güleç’in
okuduğu açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Özak
işçileri, işçilerin tazminatını bile gasp eden bir fabrikayı tazminat vermek
zorunda bıraktı. Özak işçileri, yasal hakkımızı kullanmak için bile mücadele
etmek zorunda olduğumuzu gösterdi. Özak işçileri mücadele ederken pek çok
fabrikanın patronu, mücadelenin kendi fabrikalarına sıçramaması için çalışma
koşullarında iyileştirme sağladı. Özak işçileri, işçi sınıfının dostunun kim,
düşmanının kim olduğunu tüm çıplaklığıyla gösterdi. Özak işçileri yalnız
patrona karşı mücadele etmedi. Mülki amir, jandarma, emniyet, yargı,
müftülük... Devletin bütün mekanizmaları Özak işçilerine saldırdı. Özak
işçileri, devletin bütün organlarına karşı verdiği mücadeleyle kendi göbeğini
kendisi keseceğini gösterdi. Her şeyden önce Özak işçileri bize, neye
ihtiyacımız olduğunu gösterdi.
Partimizin,
6-7 Haziran eylemleri, Madenci Yürüyüşü, Ünaldı Direnişi, Tekel Direnişi, Metal
Grevi ve işçi sınıfının yiğitçe verdiği nice mücadeleden çıkardığı sonuç şudur:
İşçi sınıfı mücadeleye atıldığı ölçüde yenilmez. Öğrenir, deneyimler çıkarır,
daha büyük mücadeleler için güç biriktirir. Özak işçileri de şimdiden pek çok
şey öğrendi ve öğretti. Biliyoruz ki karşımızda tek her şeyden azade bir patron
yok. Tepeden tırnağa örgütlenmiş, devlet mekanizmasını elinde tutan, işçilerin
her kazanımına saldıran bir sermaye sınıfı var. Bizim de bu saldırıları
püskürtmek için en az sermaye kadar örgütlü olmaktan başka çaremiz yok.
Patronların siyasetine karşı kendi siyasetimizi yapmaktan başka çaremiz yok.
Buradan,
Urfa Organize Sanayi Bölgesinde çalışan işçiler başta olmaz üzere, Urfa'yı var
eden, emeğiyle, dişiyle, tırnağıyla, alınteriyle yaşam mücadelesi veren Urfalı
işçi kardeşlerimize sesleniyoruz. Özak işçileri sadece kendileri için değil,
Urfa işçisi için de mücadele esiyor. Özak Tekstil işçilerinin mücadelesine omuz
verelim, ekmeğimiz için, geleceğimiz için birleşelim, hep birlikte mücadele
edelim. Bu dünyayı biz kuruyoruz, o halde sözümüzü söyleyelim.
Özak işçisi kazanacak, işçi sınıfı kazanacak. Zafer direnen emekçinin olacak”.
BİHA