İYİ Parti, bugün 5. Olağanüstü Kurultayı’nda yeni genel
başkanını belirleyecek.
31 Mart seçimlerinde Türkiye geneli belediye
başkanlığında yüzde 3.76, il genel meclislerinde yüzde 4.59 oy alan İYİ
Parti'de mevcut Genel Başkan Meral
Akşener, olağanüstü kurultay kararı alarak, başkanlığa aday olmayacağını
açıklamıştı.
Adayların öncesinde Akşener 'son kez' kürsüye çıktı.
Akşener'in kürsüye çıkışından
önce partililere Akşener görüntüleri izletildi ve "Bir gün gitsen bile hatıran yeter" şarkısı
çalındı.
“TEHDİDE, BASKIYA, ZORBALIĞA
HİÇ EYVALLAHIM OLMADI”
Meral Akşener 30 yıllık siyasi kariyeri boyunca çalışma
motivasyonunun millete, Cumhuriyete ve devlete olan vefa borcunu ödemek
olduğunu vurgulayarak; “Bu uğurda 30
yıl boyunca bir kadın olarak zorluklarla, iftiralarla, tehditlerle karşılaştım.
Her devrin fırsatçılarıyla, ahlaksızlarıyla, zalimleriyle mücadele ettim. Ama
şunu içtenlikle söyleyebilirim ki; zihnim de, vicdanım da hep çok rahat oldu.
Çünkü hiçbir zaman peşinden koştuğum kişisel bir çıkarım olmadı. Çünkü hiçbir
zaman utanacağım bir yaram olmadı. Çünkü hiçbir zaman vicdanımı susturabilecek
bir güç olmadı. Bu yüzden de yalana, dolana, dümene hiç tahammülüm olmadı.
Tehdide, baskıya, zorbalığa hiç eyvallahım olmadı. Allah şahit; toz zerresi
kadar korkum da olmadı. Çünkü ecelin ne bir nefes evvel ne bir nefes sonra
olduğuna hep inandım.” şeklinde konuştu.
“’TUTUKLANACAKSIN’ TEHDİTLERİ
UMURUMDA BİLE OLMADI.”
Siyasetin içerisinde geçirdiği 30 yıl boyunca inandığı
yolda yürümekten vazgeçmediğini, aldığı kararların ve üstlendiği
sorumlulukların hep arkasında durduğunu hatırlatan Akşener; “Dolayısıyla hayatımın her döneminde sahip
olduğum ahlaki değerleri, Cumhuriyetimizin temel ilkelerini, Türkiye’nin
ihtiyaçlarını gözeterek; sorumluluklar aldım, tutumlar sergiledim. Mesele
millet, mesele memleket olduğunda inandığım yolda yürümekten hiçbir zaman çekinmedim.
Milletin hakkı için, devletin itibarı için karşısında durduklarımın parmak
sallayan elleri beni yıldıramadı. Hedef tahtasına koyan dilleri beni
sindiremedi. Cazip teklifleri beni susturamadı. Makam vaatleri beni
durduramadı. “Tutuklanacaksın” tehditleri umurumda bile olmadı. Rabbime
şükürler olsun ki bugüne kadar verdiğim tüm kararların aldığım tüm tutumların,
üstlendiğim tüm sorumlulukların hep arkasında durdum bugün de durmaya devam
ediyorum.“ ifadelerini kullandı.
“HAKLA BATILIN ARASINDAKİ
FARKI, TARİH BELİRLERMİŞ…”
Akşener, bugüne kadar Türk siyasetinin kritik
süreçlerinde uyardığı her konuda haklı çıktığını vurguladığı konuşmasında; “Hani derler ya; “Hakla batılın arasındaki
farkı, tarih belirlermiş.” Nitekim ben de buna hep şahit oldum. Her zaman kısa vadede olmasa da zaman beni en
nihayetinde hep haklı çıkardı. Mesela 28 Şubat’ta; herkes korkudan susup
otururken ölümle tehdit edilmeme rağmen vesayetçilere karşı tutum aldım. Ve
haklı çıktım. Mesela 2001 yılında; herkes makam mevki hayalleri kurarken “Türk
demekten korkanlarla yol yürünmez.” diyerek bir karar aldım. Yıllarca sürecek
bir iktidarın parçası olmamayı ben daha yolun en başında seçtim. “Devletle
milleti barıştıracağız.” diye gelenlerin milleti birbirine küstüreceklerini ben
daha en başında gördüm. Ve haklı çıktım. Mesela 2010 yılında; herkes “Yetmez
ama evet.” diye diye demokrasi havarisi havalarında ortalıkta gezinirken;
Türkiye göz göre göre ateşe atılmasın diye iktidarın en tepesi de dahil olmak
üzere önde gelenlerine bizzat gittim, söyledim. “Yapmayın, etmeyin. Bu garabet
sizi de vuracak.” dedim. Sonucunda ise maalesef ki milletimiz devletini
sokaktan toplamak zorunda kaldı. Ve haklı çıktım.” dedi.
“TÜRKİYE’YE NEFES ALDIRMAK İÇİN
YERİ GELDİ FERAGATTE, YERİ GELDİ FEDAKÂRLIKTA BULUNDUM. YERİ GELDİ HERKES
SUSTUĞUNDA BİLE MİLLETİN SESİNİ HAYKIRAN OLDUM.”
Meral Akşener her dönemde milletin taleplerinin duyulması
için çabaladığına dikkat çekerek; “Mesela
2017 yılında; devletimizin “kerim” anlayışını ortadan kaldıran, milletimizi de
ucube bir sisteme mahkûm eden Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi referandumuna
“Hayır” demek için il il gezdim. “Bu sistem Türkiye’yi uçuruma sürükler.”
dedim. Ve maalesef haklı çıktım. 2018’de, 2019’da, 2020’de ve en nihayetinde
2023 yılında da “milletle inatlaşılmaz” diyerek hem iktidarı hem de ana
muhalefeti defalarca uyardım.
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Türkiye’ye nefes aldırmak için yeri
geldi feragatte, yeri geldi fedakarlıkta bulundum. Yeri geldi herkes sustuğunda
bile milletin sesini haykıran oldum.” şeklinde konuştu.
“BENİM İÇİN ESAS MESELE; BENİM
HAKLI ÇIKMAM DEĞİL, MİLLETİMİZİN ÇIRAK ÇIKMAMASIYDI.”
2023 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimleri sürecinde
vatandaşların taleplerinin duyulması için gösterdikleri çabanın o gün tepki
çektiğini ancak bugün haklılığının dile getirildiğini ifade eden İYİ Parti
Genel Başkanı Meral Akşener; “Çok
değil daha geçen yıl söylediklerimi o günlerde hararetle reddedenler, şahsıma
her türlü hakareti edenler, hırsından hızını alamayıp iftiraya sarılanlar;
bugün benimle aynı şeyleri söylemeye başladılar. Hatta bazıları kısık sesle de
olsa “haklıymış” bile diyorlar… Ne
diyeyim? Sabah şerifleriniz hayrolsun…
Rahmetli İnönü’nün bir sözü vardır; “Tarih kürsüsünden hâlinizi
seyrediyorum. Suçluların telaşı içindesiniz…”
İşte ben de bugün bu arkadaşların hâlini acıyarak seyrediyorum… Çünkü
benim için esas mesele; benim haklı çıkmam değil, milletimizin çırak
çıkmamasıydı. Memleketimizde yokluğun, yoksulluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun
5 yıl daha hüküm sürmemesiydi. Türkiye’nin 5 yılını daha kaybetmemesiydi.” dedi.
“BİZ İYİ PARTİ’Yİ KAVGALARA,
KORKULARA, MECBURİYETLERE MAHKÛM EDİLEN MİLLETİMİZE YENİ BİR SEÇENEK SUNMAK
İÇİN KURMUŞTUK!”
İYİ Parti olarak 2024 Mahalli İdareler Seçimlerine “hür
ve müstakil” olarak katılma kararının aslında İYİ Parti’nin fabrika ayarlarına
dönmesi olduğunu hatırlatan Meral Akşener; “Çünkü biz İYİ Parti’yi iki kutba mahkûm edilen Türk siyasetinin yaşam
odası olması için kurmuştuk! Çünkü biz İYİ Parti’yi kavgalara, korkulara,
mecburiyetlere mahkûm edilen milletimize yeni bir seçenek sunmak için
kurmuştuk! Çünkü biz İYİ Parti’yi bir kişiye, bir zümreye, bir gruba ya da bir
başka partiye kaldıraç olmak, imkân sağlamak, kariyer basamağı olmak için değil
milletin istiklali, memleketin istikbali için kurmuştuk! Dolayısıyla ben de
bugüne kadar hem kendimin hem de partimizin aldığı tüm kararların arkasında
durduğum gibi bu kararın da elbette arkasında durdum.” ifadelerini
kullandı.
“SADECE SÖZ SÖYLEME SIRASINDA
DEĞİL, BEDEL ÖDEME SIRASINDA DA EN ÖNDE DURUYORUM. “
İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkan adayı
olmayan Meral Akşener, Türkiye’nin alışılmış normallerinin dışında bedel ödeme
sırasında da en önde durduğunu vurgulayarak; “Ne kadar zorlu bir yola çıktığımızın farkındaydım. İftiralarla,
karalamalarla, çirkin oyunlarla üzerimize gelineceğinin farkındaydım. Satın
alınmışlara karşı yürekten inanmışların mücadelesini yürüttüğümüzün
farkındaydım. Taşın “altına elini, gövdesini koyanların farkında olduğum gibi o
taşın bizi ezmesi için çalışanların da, iştahla el ovuşturanların da
farkındaydım. Ez cümle seçim sonuçları doğrultusunda aldığımız riskin elbette
farkındaydım. İşte bu yüzden bugüne kadar olduğu gibi bugün de Türkiye’nin
alıştırılmış normallerinin dışında, sadece söz söyleme sırasında değil bedel
ödeme sırasında da en önde duruyorum.” şeklinde konuştu.
“HİÇBİR HESABA, HİÇBİR
PAZARLIĞA, HİÇBİR SAHTEKÂRLIĞA GİRMEDEN MİLLETİN SESİNİ DUYURMUŞ OLMANIN
MUTLULUĞUYLA SON KEZ KARŞINIZDAYIM!”
Meral Akşener aldığı karardan pişman olmadığının altını
çizerek üzerine düşen her şeyi yaptığını da vurguladığı konuşmasına şu sözlerle
devam etti: “Bugüne kadar her daim,
kimseden bir beklentim olmaksızın gerektiğinde bedel ödemeyi bildim. Bundan
dolayı da asla pişman olmadım. Nitekim bugün de pişman değilim. Çünkü
haklılığımızın elbet bir gün anlaşılacağını biliyorum. Ve bugün üzerime düşen
her şeyi yapmış olmanın huzuruyla son kez karşınızdayım! Hiçbir hesaba, hiçbir
pazarlığa, hiçbir sahtekârlığa girmeden milletin sesini duyurmuş olmanın
mutluluğuyla son kez karşınızdayım! İYİ Parti olarak varlığımızı, onurumuzu,
duruşumuzu pazarlık masalarına meze ettirmemiş olmanın gururuyla son kez
karşınızdayım! İYİ Parti’yi kurduğumuz ilk günkü gibi bir an bile pes etmeden
mücadele etmiş olmanın gönül rahatlığıyla son kez karşınızdayım! Allah herkese
böyle veda etmeyi nasip etsin.“
“BİZ BUGÜNLERE ÇİÇEK
BAHÇELERİNDEN DEĞİL, MAYIN TARLALARINDAN GEÇEREK GELDİK!”
İYİ Parti’nin kuruluş hikâyesini hatırlatan Meral
Akşener; “Biz bugünlere çiçek bahçelerinden
değil, mayın tarlalarından geçerek geldik! Biz bugünlere önümüze örülen tel
örgüleri, barikatları, engelleri teker teker aşarak geldik! Biz bugünlere
ışıkları kesilen salonlara, yolumuzu kesen kamyonlara, adressiz kurşunlara
direnerek geldik! Cümle aleme meydan okuduk! 25 Ekim 2017’de bir Çarşamba
sabahı demirden dağları bile eriten kadim bir ateşin etrafında toplandık! Kutlu
bir davada, şanlı bir mücadeleyi vermek için İYİ Partimizin güneşinde
buluştuk!” dedi.
“MESELE İNANMAKTI. MESELE İDDİA
SAHİBİ OLMAKTI. MESELE YENİ ŞEYLER SÖYLEYEBİLMEKTİ…”
İYİ Parti’nin kuruluşundan bugüne kadar kullandığı
kampanya sloganlarına atıfta bulunarak Türk milleti ile kurduğu bağa dikkat
çeken Meral Akşener; “Türkiye’nin çok
yarası var “biz merhem olacağız.” dedik. Türkiye’nin çok acısı var “biz
dindireceğiz.” dedik. Türkiye’nin çok derdi var “biz derman bulacağız.”
dedik. “Türkiye İYİ Olacak!” diyerek
yola çıktık. Sesi kısılan sözü kesilen
iftiraya uğrayanların partisi olduk. “Bir Memleket Meselesi” dedik; il il, ilçe
ilçe, köy köy dolaştık Anadolu’nun partisi olduk. “Millet Bizi Çağırıyor!”
dedik; esnafların, çiftçilerin, emeklilerin, kadınların partisi olduk. “Gençler
için Gençlerle Beraber!” dedik; Türk olmaktan gurur duyan ama Türkiye’de
yaşayabilmek için çare arayan gençlerin partisi olduk. “Devlete Millet
Yakışır!” dedik; hor görülen, duyulmayan, iradesi hiçe sayılan milletimizin
partisi olduk. “Türkiye Tarih Yazacak!” dedik Her şeye rağmen gönlündeki umuda
sarılanların partisi olduk! “Mecbur Değilsin!” dedik. Tıpkı 25 Ekim 2017’deki
gibi “Yol bulamıyorsan yol açacaksın.” diyen cesurların partisi olduk! Hiçbir
zaman bir yerlerden garanti beklemedik. Bir yerlere sırtımızı dayayarak da
ilerlemedik. Kirli pazarlıkların peşine düşüp ilkelerimizden taviz vermedik. Çünkü
mesele inanmaktı. Mesele iddia sahibi olmaktı. Mesele yeni şeyler
söyleyebilmekti.” dedi.
“İYİ NİYETİMİZE, VATAN
SEVGİMİZE VE HASLETLERİMİZE RAĞMEN NASIL ZULME UĞRADIĞIMIZI UNUTMAYIN!”
“Hatırlayın, bu partiyi
kurarken size bir şey söylemiştim; “Nereden ve nasıl geldiğimizi unutmayın!”
demiştim.” diyerek hatırlatmada bulunup sözlerine devam eden Akşener;
“İyi niyetimize, vatan sevgimize ve hasletlerimize rağmen nasıl zulme
uğradığımızı unutmayın! Nasıl taarruz altına alındığımızı unutmayın! Yokluklar
içinde bir araya gelip nasıl ayakta kaldığımızı unutmayın! Sırf bize oy veriyor
diye ekmeğiyle oynanan, standı basılan ve hatta şiddete maruz kalan
kardeşlerimizi unutmayın! Ben hiçbir zaman unutmadım. O yüzden de şahit olduğum
bin bir emeğe dil uzatanların diline, el uzatanların eline mani oldum. Yağmur
nereye yağarsa tarlasını oraya çekenlere mani oldum. İYİ Parti’nin ve İYİ
Partilinin fedakârlığını taşıyamayanlara mani oldum. “Tek kişi kalsam da bu
mücadeleden vazgeçmeyeceğim.” dedim, asla da vazgeçmedim. “Gerekirse bedelini
ödeyeceğim.” dedim ve bugün de karşınızda aziz milletime ve sizlere karşı bir
kez daha söylemek isterim ki; ben bu bedeli ödemeye razıyım.” dedi.
“BUGÜNDEN SONRA ARTIK BU EVİ
SİZ KORUYACAKSINIZ!”
İYİ Partililere
seslenerek konuşmasına devam eden Meral Akşener; “Kennedy’nin çok meşhur bir sözü vardır; “Zaferin bin babası vardır,
mağlubiyet yetimdir.” der. İşte ben o bin babanın kaçıştığı yerde o yetim
mağlubiyeti öksüz bırakmadım! Haksız olduğumuz için değil söz verdiğim için
bırakmadım! Başarısızlığı ben aldım, artık başarıyı siz yakalayacaksınız!
Bedeli ben ödedim, artık hesabı siz tutacaksınız! Kiminiz “abla”, kiminiz
“kardeş”, kiminiz “anne” diye geldiniz. Benden bir ev, bir yuva istediniz. Ben
de İYİ Parti’yi sizlere bir ev, bir yuva yaptım. Ocağını tüttürdüm, içini
ısıttım, sofrasını kurdum, bahçesini genişlettim. Yıkmak isteyenlere, dağıtmak
isteyenlere, çökmek isteyenlere müsaade etmedim. Ama bugünden sonra artık bu
evi siz koruyacaksınız! Bu evi artık siz ayakta tutacaksınız! Bu eve artık siz bakacaksınız! Şairin de
dediği gibi; “Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı, bizdik o sabah ilk atılan
safta yüz atlı… Dünyâya vedâ ettik, atıldık dolu dizgin. En son koşumuzdur bu,
asırlarca bilinsin!” diyerek Genel Başkan adaylarına başarılar diledi ve
konuşmasını sonlandırdı.