Hazine ve
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul’da Türkiye'nin ATM Merkezi-TAM
projesinin lansmanında konuştu.
Pazartesi
günü tasarruf paketi açıklayacaklarını duyuran Şimşek, "Tasarruf
yaptığınız ölçüde yatırım yapabiliyorsunuz ya da dışarıdan borçlanıyorsunuz.
Biz isteriz ki tasarrufları yatırımları artıralım, doğru alanlara bunları
kanalize edelim'' dedi.
Bakan
Şimşek'in açıklamaları şöyle:
‘DÜNYADA
PAZAR PAYI KAPMANIN BAŞKA YOLU YOK’
İç
talep halen güçlü seyrediyor. Programımız dezenflasyona geçiş dönemini
öngörüyor. İç talep bir miktar yumuşayacak, net ihracatın katkısı politikalar
ve ana ticaret ortaklarımızdaki toparlanmayla birlikte iyileşecek. Ana
pazarımız AB, Orta Doğu, Kuzey Afrika gibi bölgeler. Amaç enflasyonu tek haneye
indirmek. Kur sübvansiyonu, faiz sübvansiyonuyla bir yere varamayız. Geçmişte
arzuladığımız sonuçları alamadık. Tüm sektörlerin durumunu hassasiyetle takip
edip elimizden gelen desteği sağlayacağız. Tüm sektörler bizim için çok
değerlidir. Kamu bankaları örnek oluyor. ATM ortak havuzu kuruyorlar, böylece
verimliliği artırıyorlar. Tüm sektörlerde bu anlayışla hareket etmek lazım.
Verimliliği artıracağız, yenilikçilik peşinde koşacağız. Dünyada pazar payı
kapmanın başka yolu yok. Bizim büyümemiz kompozisyondaki iyileşme çok net şekilde
çalışıyor. Bu sürdürülebilir büyümeye yönelik önemli bir çıkıştır.
‘KUSURA
BAKMASINLAR’
Cari açık
geçen sene Mayıs ayı itibarıyla yıllık cari açık 60 milyar doların üzerindeydi.
32 milyar doların altına düştük, Şubat ayı itibarıyla. 30 milyar doların altına
cari açık düşmüştür. Cari açığı milli gelirin yüzde 2,5 altına çekmeyi
hedefliyoruz. Eğer Türkiye'de cari açık milli gelire oranla yüzde 2'nin altına
düşerse Türkiye'nin dış borcunun milli gelire göre oranı düşüyor. Cari açığın
kalıcı şekilde yüzde 2.5'in altına düşürülmesi için yeşil, dijital dönüşüm,
yeni sanayi politikası uygulamaya koyuyoruz. Bunun birçok bileşeni var. STB'nin
çok güzel girişimleri var. Sanayiyi sadece piyasalara bırakamayız. Sanayide
dönüşümü kamunun rehberliğinde biraz iteklemesiyle hızlandıracağız. Dolayısıyla
cari açıkta kalıcı olarak yüzde 2,5'i hatta yüzde 2'nin altını bekliyoruz.
Altına yönelik kota uygulamasına gittik, çıkar çevreleri memnun değil, kusura
bakmasınlar. Ülkede olmayan metali ithal edeceksiniz, bir köşede atıl olarak
duracak. Vatandaşın tercihine saygılıyım. Ülkemizin menfaatine kaynaklarımızı
yatırıma, üretime, istihdama ve nihai olarak ihracata dönüştüreceğiz. Bu
Cumhurbaşkanımızın vizyonu. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. Bankaların
fiyatlamasına karışmak istemiyoruz. Kamunun kaynakları kıttır, tercih yapmak
zorundasınız.
‘BÖLGEMİZDE
BİR NUMARAYIZ’
Bankalara
söyledim. Biz yatırımı, istihdamı, üretimi ve özellikle de ihracatı
önceliklendireceğiz. Verimlilik ekonomisi peşindeyiz. Tasarruf yaptığınız
ölçüde yatırım yapabiliyorsunuz ya da dışarıdan borçlanıyorsunuz. Biz isteriz
ki tasarrufları yatırımları artıralım, doğru alanlara bunları kanalize edelim.
Cari açık 60 milyar dolardan 30'un altına düşmesi muhtemelse bu programın çok
iyi çalıştığını gösteriyor. Finansmana erişimde şu anda sorun yok. Türk
bankaları ve şirketleri küresel finansmana erişimde giderek çok daha iyi bir
noktaya geldi. Geçen senenin ilk 5 ayında bankaların dış borç çevirme oranı
yüzde 96'ydı. Bankalar 100 dolar borç ödüyordu, 96 dolar bulabiliyordu.
Bugün 100 dolar borç ödediğinde 148 dolar bulabiliyor. Finansmana erişim
artmıştır. Uluslararası bankalarda Türkiye'nin konumu çok güçlüdür, bölgemizde
bir numarayız, dünyada da ilk üçteyiz. Kredi derecelendirme kuruluşları da bu
gelişmeleri fark ettiler, gecikmeli de olsa, notumuzu artırıyorlar, hepsinin
görünümü pozitif. Bu program devam etsin, biz notu artıracağız demek.
‘KDV'Yİ
ARTIRMAYACAĞIZ’
Türkiye'nin
risk primi bugün 300 baz puanın altında. 2020 yılının başından bu yana en düşük
düzey. Dışarıdan kaynak bulduğunuzda benzer vadedeki ABD hazine kağıtlarının
maliyeti üzerine genelde bunu koyarlar. Finansman maliyetimiz azalıyor.
Vatandaş enflasyon yüksek diyebilir. Mayıs ayı enflasyonu son 12 ayın
enflasyonudur. Nisan ayı enflasyonu son 12 ayda gerçekleşen enflasyondur.
Ülkemizde çok büyük bir deprem felaketi yaşandı. Bunun sektörel olarak fiyat
baskısı var, bütçe açığı üzerinden fiyat baskısı var. Tedbir almasaydık yüzde
10'a doğru gidiyordu. Tedbirlerin bir kısmı enflasyonist. Ne yaptık, bazı
vergileri artırdık, KDV'yi artırdık, bu sene artıracak mıyız, hayır. Bu Temmuz
Ağustos'ta sistemden çıkınca enflasyon aşağı gelecek. Bu işi yapanlar az biraz
okumuşlar bilirler ki, para politikası etkileri gecikmeyle etkili olur.
‘TASARRUF
VERİMLİLİK PAKETİNİ AÇIKLAYACAĞIZ’
Pazartesi
günü tasarruf verimlilik paketini açıklayacağız. Buna benzer yoğun şekilde
yaptığımız çalışmalar var. Çalışmalarımızı aralıksız devam ettireceğiz. Program
çalışıyor ve çalışmaya devam edecek.
‘SEÇİM AREFESİNDE
VATANDAŞI BU ÇEVRELER YANLIŞ YÖNLENDİRDİLER’
Enflasyonla
ilgili dün Merkez Bankası geniş değerlendirmelerde bulundu, çok iyi
iş çıkarıyorlar, ekip çok güçlü. Piyasada bu işi bilenlerin beklentisi
önümüzdeki 12 ayda enflasyonun yüzde 35 civarına ineceği. Bu bizim öngörülerimizin
üzerinde. Enflasyon düştükçe aşağı yönlü ivme kazandıkça hedef ve
öngörüler arasındaki makasın kapanacağını düşünüyoruz. Türkiye'yi fiyat
istikrarına kavuşturacağız. En büyük önceliğimiz vatandaşın bu hayat pahalılığı
baskısını azaltmaktır. Enflasyonu tek haneye düşürmek için ne gerekiyorsa
yapacağız. Gelir, kurumlar, KDV'yle oynamayacağız dedik. Belli çevreler hala bu
konuda spekülasyon üretmeye devam ediyorlar. Seçim arefesinde
vatandaşı bu çevreler yanlış yönlendirdiler. Finansman o kadar bol ki, almak
zorunda kalıyoruz. Buraya güven var. Uluslararası normlara dayalı politika seti
var. İhracatçımızın yanındayız ve onlarla birlikte sorunları çözeceğiz,
verimliliği artıracağız. Yapısal dönüşüm zaman alıyor, sürekli iyileştirme
gerekiyor. Öğlenden sonra yatırım programının iyileştirmeye yönelik toplantıya
gideceğiz.
‘SÜREKLİ
İNSANIMIZA YATIRIM YAPMAMIZ LAZIM’
İlk defa büyük bir belirsizlikle karşı karşıyayız, yapay zeka. Yapay zeka önemli bir önümüzdeki dönemde gündem maddesi olacak. Sürekli insanımıza yatırım yapmamız lazım. Büyük devletler 3 kolon üzerinde yükselirler. Beşeri sermaye, altyapı, teknolojidir. Bu üç alanda başarıyı yakalayan ülkeler sürekli yükselmiştir. Onlarda rekabet sorunu olmaz, verimlilik sorunu olmaz, refah artışı kalıcıdır".
BİHA