Enerji Bir-Sen ve Ulaştırma Memur-Sen teşkilatları kamu
görevlilerinin haklarını korumak ve toplu sözleşme hükümlerine yapılan
müdahalelere karşı seslerini duyurmak için bir araya geldi.
Birçok sendikadan katılımcının bulunduğu buluşmanın ardından
basın açıklaması yayımlandı.
Yapılan basın açıklamasında kamu görevlilerinin hakları ve toplu
sözleşme hükümlerine yapılan müdahaleler nedeniyle sendikalardan verilen
tepkilere ve önerilere yer verildi.
Basın metninde şu ifadeler yer aldı:
“Emeğin ve emekçinin sesi olmak için davetimizi kırmayıp
iştirak ettiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Zorlu bir sürecin
içerisinden geçmekteyiz. Bir tarafta her yıl yeni rekorların yaşandığı yüksek
enflasyon, diğer tarafta ise bütün bu kayıpları daha da büyütecek toplu
sözleşme hükümlerimizin engellenmesi yer alıyor. Biz mevcut sorunların
çözülmesini beklerken, bürokratik oligarşi tarafından yeni sorunlar üretilip
önümüze koyuluyor.
Son 20 yıllık süreçte; demokratikleşme, özgürleşme ve
sendikal örgütlenme alanında atılan bütün olumlu adımlar; bir bir geri alınıyor,
kazanımlarımıza göz dikiliyor ve hukuk düzeni yıkılıyor. Anayasa ile hüküm
altına alınan, Uluslararası Sözleşmeler ile korunan ve 4688 sayılı Kanun ile
yasal çerçevesi belirlenen toplu sözleşme hükümlerimiz uygulanmıyor.
Bugün burada bulunmamızın nedeni haklarımıza göz dikilmesidir.
Anayasa Mahkemesi tarafından Mart ayında toplu sözleşme ikramiyesi iptal
edildi. Kamu görevlilerinin sendikal örgütlenmesini engellenmek, Sendikal
pazarlık gücünü etkisizleştirmek için kamu görevlilerimizden aylık 345 TL
kesinti yapıldı. Tasarruf tedbirleri ile personel servis hizmetinin
kaldırıldığı, koruyucu giyimin engellendiği, fazla çalışma ücretinin
kısıtlandığı ve toplu sözleşme Hükümlerinin engellendiği görülürken, Sosyal Hak
olan Lojman kiralarına ise fahiş artışlar yapılacağı açıklandı.
Sosyal hayata etkisi düşünülmeden, toplu sözleşme kazanımı
olduğu göz ardı edilerek; servis hizmetinin kaldırılmasını kabul etmiyoruz. Kamu
hizmetinin devamlılığını sağlama noktasında önemli bir yere sahip olan servis
hizmeti genelge ile kaldırılamaz, tasarruf tedbirlerine konu edilemez. Biran
önce bu yanlıştan dönülmesini bekliyor, hem kamu görevlilerini hem de
esnafımızın olumsuz etkilenmesini istemiyoruz. Koruyucu giyim kazanımımız, 2012
yılından bu zamana 12 yıldır sürekli ve sorunsuz uygulanıyor.
Madde hükmü diyor ki;
“Kime verileceğine, Nasıl verileceğine, Ne zaman
verileceğine, Nasıl Muhafaza edileceğine, İlişkin Usul ve esaslar yetkili
sendika ve ilgili kurum tarafından belirlenir.”
Madde hükmü açık ve net olmasına rağmen, bu kazanımımız, bugün
ne oldu da önce maliye bürokrasisi tarafından yazıyla daha sonra da genelge ile
kısıtlanmaya çalışılıyor.
Burada bir şey eklemek istiyorum…
Bütçe ile belirlenen ve saat başı 10 lira 10 kuruş olan fazla
çalışma ücreti ile bir ekmek bile alınamaz iken; bu rakamın güncellenmesi
yerine kaldırılması ya da ödenmemesi talimatlandırılıyor.
BURADAKİ TASARRUF NEDİR? BÜTÇEYE NE KADAR GETİRİ
SAĞLAYACAKTIR?
Biz diyoruz ki; angarya olmasın, akıttığımız terimizin
karşılığı verilsin, toplu sözleşme hükümlerimiz engellenmesin, parasal maliyet
için hukuksuzluk ve sosyal maliyet üretilmesin.
SERVİS, KORUYUCU GİYİM VE FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ;
Toplu sözleşme kazanımımızdır. Anayasa’da belirtilen
hakkımız, toplu sözleşme ile koruma altına alınan kazanımlarımız, hukuk
hiyerarşisi içerisinde daha düşük olan genelge ile engellenemez. Lojman kiralarının
rayiç bedeller üzerinden yenilenmesi konusu da tam bir muammadır. Vatandaşlara
%25 sınırı getirip, kira artışlarını sınırlamak isteyen devlet, kamu
görevlilerine gelince rayiç bedeller üzerinden kira alınsın, sosyal tesis ve
kamplar özelleştirilsin diyor.
Ocak ayında lojman kiralarına %25 zam yapıldı. Bunun üzerinde
bir daha zam yapalım, kamu görevlilerinin gelir sıkıntısını büyütelim diyorlar.
Kamu görevlisi bu gelirle; sadece devletin sosyal tesislerine gidebiliyor, sadece
lojmanda hayatını ikame ettirebiliyor, sadece kamplarda ailesini tatile çıkarabiliyor.
Bunlara müdahale edilmesi anlaşılabilir,
hak verilebilir bir durum değildir.
Teknik ve idari personel ilave iyileştirme bekliyor, çalışma
barışının sağlanmasını istiyor. Diğer taraftan, Kamu İşveren tarafından söz
verilen ve Memur-Sen tarafından kayıt altına alınan; 1. dereceye 3600 ek gösterge konusu hala
çözüme kavuşmadı. Emekli aylıklarının düşüklüğünü, emeklilerin kırgınlığını
herkes biliyor. 2023 Temmuz ayında verilen seyyanen zammın emekli aylıklarına
yansımaması nedeniyle büyük bir adaletsiz ortaya çıktı. Görev aylığı – emekli
aylığı arasındaki bağ kopartıldı. Emekli aylıkları pazar, market fiyatlarına
yetişemiyor. Emekliler gelir kayıplarını çok derinden hissediyor. Emekli olmayı
bekleyen kamu görevlilerimiz ve emekli kamu görevlilerimiz için 1. Dereceye
3600 ek gösterge çok önemlidir. Tazminat Yansıtma Oranları ve Ek göstergelerde adil
bir düzenleme yapılmasını bekliyor, sürecin zamana yayılmadan çözülmesini
istiyoruz.
Sonuç olarak;
Toplu Sözleşme İkramiyesinin kayıplarıyla birlikte iade
edilmesini,
Servis hizmetine dokunulmamasını hatta daha da
yaygınlaştırılmasını,
Koruyucu Giyim Kazanımımızın önündeki engellerin
kaldırılmasını,
Fazla çalışma ücretinin yetersizliği dikkate alınarak
artırımlı olarak ödenmesini,
Lojman, sosyal tesis ve kampların faydaları dikkate alınarak
yaygınlaştırılmasını,
1. Dereceye 3600 ek göstergenin bir an önce hayata
geçirilmesini,
Emekli aylıklarında hak kayıplarının giderilmesini ve
ücretlerin adil bir seviyeye yükseltilmesini,
Uzun zamandır gündemde olan Mühendislik Meslek Kanununun
çıkarılmasını,
Mühendis, mimar, teknik personel ile idari personelin mali,
sosyal ve özlük haklarının iyileştirilmesini,
İSTİYORUZ”.
BİHA