Memur-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun: Enflasyon artışları sabit gelirlileri olumsuz etkiliyor

Memur-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, enflasyon artışlarının sabit gelirlileri olumsuz etkilemeye devam ettiğini ve bu durumun acil çözümler gerektiğini vurguladı. Coşkun, yıllık enflasyonun düşmesine rağmen aylık enflasyondaki artışın ve fiyat artışlarının kayıpları telafi etmediğini ifade etti.

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun Temmuz ayında asgari ücrete zam yapılmamasının da kamu görevlileri ve diğer sabit gelirlileri olumsuz etkileyeceğini ve vergi muafiyeti noktasında kayıplarına yol açacağını belirtti.

Coşkun, özellikle Kurban Bayramı öncesi gıda ve ulaştırma gibi kalemlerde yaşanan fiyat artışlarının enflasyonu daha da yukarı çektiğini ve sabit gelirlilerin alım gücünü düşürdüğünü belirtti. Benzin ve motorine yapılan zamların da enflasyonu ve gelir kayıplarını önemli ölçüde etkilediğine dikkat çekti.

Coşkun açıklamasında şunları kaydetti:

2024 Mayıs ayı enflasyon rakamıyla birlikte yıllık enflasyon yüzde 75,45 5 aylık enflasyon yüzde 22,72 ve enflasyon farkı %6,71 olarak gerçekleşti. Kurban Bayramı nedeniyle gıda, ulaşım ve diğer harcamalarda yaşanan artışların sabit gelirlileri olumsuz etkilediği açıkça görülüyor. Aynı zamanda; özellikle benzin ve motorine birden fazla yapılan zamlar; enflasyon oranlarını da harcama tutarlarını da gelir kayıplarını da büyük oranda etkiledi.

MEMUR-SEN’İN TEKLİF VE ISRARLARI İSE HAKLILIĞINI GÖSTERMEYE DEVAM EDECEK

2023 Temmuz-Ağustos aylarında gerçekleşen yüzde 9,49-yüzde 9,09 enflasyon oranları dikkate alındığında; Temmuz ve Ağustos aylarından sonra teorik olarak yıllık enflasyon azalıyor olarak gözükse de aylık enflasyon artmaya, sabit gelirlilerin kayıpları büyümeye, Memur-Sen’in teklif ve ısrarları ise haklılığını göstermeye devam edecek.  2024 Temmuz ayında açıklanacak Haziran ayı enflasyon rakamları ile kamu görevlilerimizin alacağı toplam artış oranı belli olacak. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararıyla belirlenen ve kayıpları engellemeye yetmeyecek olan bu artışa ilave iyileştirme yapılmalıdır.

GELİR DAĞILIMINDA ADALET, VERGİDE HAKKANİYET SAĞLANMALIDIR

Pandemi dönemiyle başlayan ve tüm dünyada etkisini gösteren ekonomik kriz; özellikle sabit gelirlileri etkilerken bireyler arasındaki gelir dağılımı adaletsizliğini de büyük oranda artırmıştır.  En çok gelire sahip olanların sayılarının azalması, gelirlerinin artması ile en az gelire sahip olanların sayısının artması, gelirden aldıkları payın azalması; çalışma hayatında da sosyal hayatta da çatışmaya ve ayrışmaya zemin hazırlayan en önemli etkendir. İnsanca yaşamanın, adaletli paylaşmanın ve birlikte dayanışmanın güçlendirilmesi için gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi gerekmektedir.

KAZANCA GÖRE ADİL VERGİLENDİRİLMENİN YAPILMASI GEREKMEKTEDİR

Kamu görevlileri başta olmak üzere, sabit gelirlilerin “enflasyonu” artırdığı yanlışını değil, gelir dağılımını adaletsizliğinin oluşturduğu sorunlar zincirinin konuşulması gerekmektedir. Bunun için de vergide adaletin sağlanması, kazanca göre adil vergilendirilmenin yapılması gerekmektedir.  Diğer taraftan, Temmuz ayında Asgari Ücret tutarında düzenleme yapılmaması; sadece asgari ücretlileri değil aynı zamanda vergi muafiyeti noktasında kamu görevlilerini ve diğer sabit gelirlileri de olumsuz etkileyecektir. Sabit gelirliler, vergi oranlarında düzenleme yapılmasını beklerken bu durumun aksine yüzde 20 ve yüzde 27 dilimine girerek gelir kayıpları büyüyecek, reel ücretleri daha da düşecektir.”