Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre enflasyon, ağustosta aylık bazda yüzde 2,47 olurken yıllık bazda yüzde 51,97 olarak gerçekleşti.
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen)
ve Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Şanlıurfa Başkanı İbrahim Coşkun,
TÜİK tarafından açıklanan Ağustos ayı enflasyon oranına ilişkin açıklama yaptı.
Coşkun açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“TÜİK tarafından Ağustos ayı enflasyon oranı
yüzde 2,47 olarak açıklandı. Bu oranla birlikte, yıllık enflasyon yüzde 51,97
olarak gerçekleşti. Fiyatlar genel
seviyesi, aylık olarak artmaya devam ederken; yıllık enflasyonun oransal olarak
düşmesi cüzdanlarımıza, market alışverişlerimize, pazar harcamalarımıza,
elektrik-doğalgaz-su faturalarımıza, kira tutarlarımıza ve zorunlu giderlerimize
yansıyan bir durum değildir. Dezenflasyon
sürecini yaşıyoruz fakat beklentimiz deflasyon sürecinin de yaşanması, en
azından pik seviyesine yükselmiş fahiş fiyatların artık durmasıdır. Yüksek enflasyon sorunundan kurtulmak için
atılan adımlar; sabit gelirlinin geçim derdini, emekçinin alım gücünü, kamu
görevlilerimizin reel gelirlerini olumsuz etkilememelidir. Aksi halde enflasyon
düşecek fakat gelir dağılımı adaletsizliği daha da büyüyecektir. Beklentimiz; emeğin hakkının ve alın terinin
karşılığının adil bir maaş/ücret dengesi içerisinde ödenmesi ve adil gelir
dağılımı sisteminin kurulmasıdır. Sadece sabit gelirlilerin
taleplerini/harcamalarını daraltarak enflasyonu baskılamak, gelir dağılımı adaletsizliğini
çözmeyecektir.
Vergi noktasında atılması gereken adımlar,
emeğe 1 – sermayeye 99 getiri sağlayan
sistemde düzeltilmesi gereken sorunlar gözden kaçırılmamalıdır. Başta kamu
görevlilerimiz olmak üzere sabit gelirliler gibi üretenler de kazanç
sağlayanlar da sermayesi üzerinden gelir elde edenler de vergi noktasında sadık
olmalı, vergiye katılımda adalet sağlanmalı, takibi titizlikle yapılmalıdır. Bugün
emek verip, sabahtan akşama kadar alın ve akıl teriyle çalışanlar kadar; dün
emek vermiş, devletini-milletini-ailesini ayakta tutmak için ömür tüketmiş
emeklilerimizin de haklı beklentileri karşılanmalıdır. Emekli olanların “keşke olmasaydım” dediği,
emekli olacakların “nasıl geçineceğim” diye düşündüğü ve çalışma hayatına yeni
girmiş kardeşlerimizin “ilerde emekli aylığım bugüne göre çok daha düşük
olacak” kaygısı yaşadığı bir sistem sürdürülemez. Sistem emekçi bakış açısıyla
ele alınmalı, doğrudan-dolaylı vergi yükü adaletsizliği giderilmeli, enflasyon
düşmeli, emekçiler rahat nefes almalı, gelir dağılımında adalet sağlanmalı,
tasarruf memurun/emekçinin üzerinden yapılmamalı, kamu görevlisi emeklilerinin
sesi duyularak beklentileri karşılanmalıdır”.