UEFA'nın İstanbul'daki ilk resmi ofisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açıldı. Levent'teki Pembe Köşk'te düzenlenen açılışa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, UEFA Başkanı Aleksander Ceferin ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm misafirlerimize, medeniyetlerin şehri, barışın, hoşgörünün şehri, tarih ve kültür şehri; bütün bunlarla birlikte spor şehri, bir futbol şehri olan güzel İstanbul'umuza hoş geldiniz diyorum. Farklı inançları asırlardır bağrında misafir eden İstanbul'un, bugünkü açılışla birlikte çok kültürlü kimliğini daha da güçlendireceğine inanıyorum. Sayın Başkan Ceferin'in şahsında tüm UEFA yönetimine, Türkiye Futbol Federasyonumuza ve elbette Gençlik ve Spor Bakanlığımıza emekleri, destekleri, gayretleri için teşekkür ediyorum" dedi.
'2026 UEFA AVRUPA LİGİ VE 2027 UEFA AVRUPA KONFERANS LİGİ FİNALLERİNE İNŞALLAH EV SAHİPLİĞİ YAPACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı, “Türkiye Futbol Federasyonumuz, 1962 yılından beri UEFA'ya tam üye. Tam 63 yıldır UEFA ile yakın koordinasyon içinde beraberce çalışıyoruz. Sadece son 20 senede; 2005 ve 2023 yıllarında UEFA Şampiyonlar Ligi finallerine, 2009'da UEFA Kupası finaline, 2013 yılında FIFA U20 Dünya Kupası'na, 2019'da ise UEFA Süper Kupa finaline başarıyla ev sahipliği yaptık. Takımlarımız UEFA'nın organizasyonlarında her sene boy gösteriyor. Milli futbol takımımız 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda çeyrek final oynarken oynadığı futbolla futbolseverlerin gönüllerini fethetti. 2025 yılında A Milli Futbol Takımı, tarihinde ilk kez Uluslar Ligi A Ligi'nde yer alma hakkı elde etti. 2026 UEFA Avrupa Ligi ve 2027 UEFA Avrupa Konferans Ligi finallerine inşallah ev sahipliği yapacağız. 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı ise İtalya ile birlikte ülkemizde düzenleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
TOPLAM SPOR TESİSİ SAYISINI BİN 575'TEN 4 BİN 470'E YÜKSELTTİK
Son 23 yılda hayata geçirilen projelere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu bugün bir kez daha çok net söylemek isterim; Türkiye olarak, olimpiyatlar dahil her türlü uluslararası spor etkinliğinin altından kalkacak kapasiteye, ziyadesiyle sahibiz. Bu kadar iddialı konuşmamızın arkasında hamaset değil, ülkemizin son 23 yılda kazandırdığı eserler ve projeler vardır. Spor yatırımları noktasında Türkiye'yi çok farklı bir lige taşıdık. İllerimizin ihtiyaçlarına göre yeni spor tesisleri hizmete açtık. Toplam spor tesisi sayısını bin 575'ten 4 bin 470'e yükselttik. Sentetik futbol, basketbol ve voleybol sahalarını mahallelere kadar yaydık. Futbol sahası sayımız 595'ten iki kattan fazla artışla bin 365'e çıktı. Türkiye'nin dört bir yanında stadyumlar, yüzme havuzları, futbol sahaları, gençlik merkezleri, spor salonları ve atletizm pistleri inşa ettik. Spor salonlarımızın sayısını 372'den 904'e ulaştırdık. Futbolda ömrünü tamamlamış olan stadyumları yıkıp, yerlerine uluslararası standartlara sahip yüksek kapasiteli yeni tesisler inşa ettik. Türkiye genelinde yaptığımız stadyumlardan 38'i hizmete girdi; dört tanesinin yapımı, dört tanesinin de proje ve ihale çalışmaları devam ediyor" dedi.
'NİCE YATIRIM VE HİZMETLE İSTANBUL'UN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİK'
Giderilen altyapı eksiliklerinin de altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların dışında, sporu etkileyen altyapı eksikliklerimizi de önemli ölçüde tamamladık. Özellikle hızlı tren hatları, havalimanları, otoyollar, bölünmüş yollar ve köprüler ve diğer projelerle ulaştırma altyapımızı tahkim ettik. 26 olan havalimanı sayımız, Çukurova Uluslararası Havalimanı'nın da hizmete alınmasıyla birlikte 58'e çıktı. Türkiye'nin lokomotifi İstanbul'da da çok önemli projelere imza attık. Asrın projesi Marmaray'dan Avrasya Tüneli'ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden dün önemi daha iyi anlaşılan Kuzey Marmara Otoyolu'na, üç pistin aynı anda kullanıldığı İstanbul Havalimanı'ndan, toplam uzunluğu 362 kilometreyi bulan raylı sistem projelerine ve daha burada saymaya kalksak akşamı yapacağımız nice eser nice yatırım ve hizmetle İstanbul'un çehresini değiştirdik. Kısacası; ülkemizde sporun hak ettiği seviyeye gelmesi ve Türkiye'nin bu alandaki altyapısının uluslararası standartlara kavuşması için 23 yıl boyunca seferberlik ruhuyla çalıştık" diye konuştu.
'UEFA LONDRA VE BRÜKSEL'DEN SONRA İLK KEZ TÜRKİYE'DE TEMSİLCİLİK AÇIYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi tüm bütün bu çabaları UEFA İstanbul temsilciliğinin açılmasıyla birlikte bir üst aşamaya taşımış oluyoruz. UEFA Londra ve Brüksel'den sonra ilk kez Türkiye'de temsilcilik açıyor. Bu temsilcilik vasıtasıyla Türk futbolunun gelişimi adına UEFA ile daha fazla temas kuracak ve birlikte ortak projelere imza atacağız. Temsilcilik, aynı zamanda UEFA'nın bölge federasyonlarla daha hızlı iletişim ve koordinasyon sağlamasını kolaylaştıracaktır. Temsilciliğin, önümüzdeki yıllarda düzenleyeceğimiz çeşitli futbol organizasyonlarında da önemli roller üstleneceği öngörülüyor" dedi.
'TÜM BİRİMLERİMİZLE SEFERBERLİK ANLAYIŞIYLA ÇALIŞIYORUZ'
Dün yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depreme de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün meydana gelen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Dün, bakanlarımızın ve bürokratlarımızın katılımıyla AFAD'da yaptığımız toplantıda en güncel bilgileri aldık, gerekli talimatları verdik. Can kaybımızın olmaması en büyük teselli kaynağımızdır. Devlet olarak tüm birimlerimizle seferberlik anlayışıyla çalışıyoruz. Önümüzdeki kabine toplantımızda konuyu enine boyuna değerlendirecek, akabinde gerekli açıklamaları kamuoyuna yapacağız" diye konuştu.
'KAYNAKLARIMIZI DOĞRU KULLANALIM'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün sadece şunu önemle vurgulamak isterim; deprem gibi hepimizi sarsan, hepimizi etkileyen konuların günlük siyasetin polemiklerine alet edilmesini asla tasvip etmiyoruz. Biz, böyle hassas zamanlarda hiç kimseyle tartışmaya girmek istemiyoruz. Dahası, bunu milletimize karşı bir saygısızlık olarak görüyoruz. Selden kütük kapma yarışında olan fırsatçıları da vicdana ve sorumluluk duygusuyla hareket etmeye davet ediyoruz. Hep söylediğim gibi; bugünler siyaset yapma değil, bir olma, beraber olma, dayanışma ve milletçe kardeşliğimizi hatırlama dönemleridir. Bu duygudaşlığa zarar veren her şey yanlıştır, vakitsizdir, lüzumsuzdur. Artık laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyma zamanıdır. Bahane aramak, mazeret üretmek yerine daha fazla iş ve icraat üretmeli, tüm enerjimizi yapı stokumuzu bir an evvel yenilemeye harcamalıyız. Her işe karşı çıkan marjinallerin ne dediğine bakmadan kentsel dönüşüm projelerini süratle hayata geçirmeye odaklanmalıyız. El ele verip birlikte çalıştığımızda kısa sürede çok büyük mesafe almamız pekala mümkündür. Çünkü biz bunu yapacak kudrete, kapasiteye, imkana ve pratiğe sahip bir milletiz. Enerjimizi ve kaynaklarımızı doğru kullanalım. Yeter ki aramıza nifak sokulmasına müsaade etmeyelim" dedi.