Ümit Özdağ yıllar önceki olayı yeniymiş gibi paylaştı! Urfalı aile de şaşkın...

Sığınmacı karşıtı siyaset yürüten ve son olarak Suriyeli tıp öğrencisi bir gencin öldürülmesi sonrası tepkilerin odağı haline gelen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, kendisini Şanlıurfa'da 5 yıl önce yaşanan bir şiddet olayıyla savundu. Olayın yıllar sonra yeniden gündeme gelmesi, aileyi bile şaşırttı.

Suriye uyruklu Faris Muhammed Al Ali, Hatay'da uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetti.  olayın yankıları hala sürerken Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın paylaşımı şaşkınlık yarattı.

YILLAR ÖNCEKİ OLAYI YENİYMİŞ GİBİ PAYLAŞTI

Suriyeli gencin öldürülmesinin ardından sosyal medyada Özdağ, sığınmacı karşıtı politika yürüttüğü iddiasıyla ırkçılık yapmakla suçlandı. Tepkiler üzerine Özdağ bugün "Ekmeğini yedikleri adamın çocuğuna bu alçaklığı yapanlara ses çıkarmayanlar Zafer Partisi’ne ırkçı diyorlar. Zafer Partisi ırkçı değil ancak siz gerçekten Türk Milleti’ne düşmansınız" şeklinde bir paylaşımla savunmak istedi. Paylaşım notunun altına da Suriyeli işçilerin bir çocuğa yaptığı işkencenin videosunu ekledi.

SESSİZ KALINDI İDDİASI YALAN ÇIKTI

 Ancak söz konusu olay Şanlıurfa'da 5 yıl önce Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesine bağlı Selman kırsal Mahallesi’nde yaşanmış; inşaat sahibinin 9 yaşındaki oğlu Mustafa Y.’ye işkence yaptıkları gerekçesiyle adliyeye sevk edilen Suriyeli M.E. ve İ.H. isimli işçiler de  çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.

SAVUNMASI YENİDEN ÖFKE OLUŞTURDU

Özdağ'ın sessiz kalındığı iddia etmesinin aksine olay o dönem ülke genelinde de tepkilere neden olmuş ve adli mercilerce sürecin takibi yapılarak şüpheliler cezaya çarptırılmıştı. 

Video, yıllar sonra yeniden Suriyeli karşıtı söylemlerle paylaşılmaya ve öfke oluşturmaya devam etti.

"GÜNDEME GETİRİLMESİNİ ANLAMLANDIRAMADIK"

Bahse konu video da geçen olayın mağduru olan çocuğun babası Halil Y. ise yaptığı açıklamada olayın yeniden gündeme getirilmesini şaşkınlığını dile getirerek; olayın yaklaşık 5 yıl önce oğluna yönelik yapıldığını, olayın gerçekleştiği tarihte adli mercilere başvuruda bulunduklarını, başvurularının akıbetini takip etmediklerini, konunun tekrar gündeme getirilmesini anlamlandıramadıklarını söyledi. 

BİHA