657 Yardımcı Hizmetler Sınıfı Çalışanları Haklarını İstiyor

Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarından Milletvekillerine açık mektup Yardımcı Hizmetler Sınıfı Platformu tarafından yayınlandı.

Yardımcı Hizmet sınıfı çalışanları yıllar içinde hep sıkıntılarını dile getirmektedir. Son olarak geçtiğimiz hafta milletvekillerine açık çağrıda bulunan bir mektup yayınladılar.

Türkiye’de, kamuya personel alımı 2002 yılından itibaren KPSS ile yapılmaya başlanmış, 2012-2013 öğretim yılından itibaren 12 yıl zorunlu eğitime geçilmiş, 2016 yılında 3795 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle mesleki eğitim bitirenlere teknisyen, tekniker ve mühendis unvanlarını kullanma hakkı verilmiş, 2006 yılından itibaren her ilde kamu ve vakıf üniversiteleri açılmaya başlamış, teknolojik gelişmelere bağlı olarak açık veya uzaktan eğitim modelleri, eğitime ulaşımı kolaylaştırmıştır. 

Türkiye’de yükselen eğitim seviyesi çerçevesinde, Yardımcı Hizmetler Sınıfında istihdam edilen birçok personel, bir yandan mesleki ve teknik eğitimini tamamlarken bir yandan da yüksek lisans ve doktora gibi üst öğrenimlerden de mezun olarak mesleki ve kişisel gelişimlerini artırmışlardır.

Hal böyle olmasına rağmen, Yardımcı Hizmetler Sınıfında istihdam edilen ve mesleği ve sanatı açısından nitelikli olan personel; kamuda sadece sınıf isminden hareketle temizlik, taşıma gibi her işi yapabilen vasıfsız personel olarak değerlendirilmekte, görevde yükselme imkânı yeteri kadar sağlanmamakta, bu kapsamda en düşük mali ve sosyal haklar ile çalışma koşullarına reva görülmektedir.

Örneğin, dünyanın en eski ve önemli mesleği olan “aşçılık” kamuda Yardımcı Hizmetler Sınıfında yer almakta, kurum, kışla, okul, yurt yemekhanelerinde canımızı emanet ettiğimiz aşçılar emeklerinin karşılığını mali açıdan alamadıkları gibi yeri geldiğinde temizlikçilik, bulaşıkçılık, çaycılık, taşımacılık gibi meslek dışı görevleri yerine getirmeye zorlanmaktadır. Aynı durum teknisyen yardımcıları, kaloriferci, bahçıvan gibi kadrolar için de geçerli olabilmektedir. 

Artık Yardımcı Hizmetler Sınıfı sorununa el atmanın vakti geldiğini düşünerek Yardımcı Hizmetler Sınıfı Platformu tarafından Milletvekillerine bir mektup yayınlandı.


Mektup şu şekildi:

Yardımcı Hizmetler Sınıfı; 14 Temmuz 1965’te yasalaşmış, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. Maddesinde düzenlenmiştir. Bahse konu kadroda KPSS ve EKPSS ile merkezi/açıktan atama ile istihdam edilenler, Şehit ve Gazi yakınları ile 2828 Sayılı kanun kapsamında istihdam edilenler görev yapmaktadır.


Devleti, tarihten aldığımız sorumlulukla en iyi şekilde hizmet ve temsil etmeyi kendine düstur edinmiş bizlerin amacı; kamuda çalışma barışı ile liyakat bazlı olarak Devletimize ve çevremize en yüksek katkıyı sağlamaktır. 1965 yılının koşulları ile hazırlanan ve bu güne kadarki süreçte değişime muhtaç kalan tek hizmet sınıfı olan Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın günümüz koşullarına uyum sağlayamaması nedeni ile oluşan problemini sizlerle birlikte çözüme kavuşturmak bizimle birlikte olan yüzbinlerin tek hedefidir.


Durumu, yaşadığımız sorunları ve beklentilerimizi kısaca ifade edecek olursak;


• Kamu kurum ve kuruluşlarında lise, ön lisans, yüksek lisans hatta doktora mezunu, mesleğini ve sanatını ustalık seviyesinde icra eden teknisyen yardımcısı, aşçı, kaloriferci, terzi, berber, garson, bahçıvan, matbaacı, dağıtıcı, hizmetli, vb. unvanlarda görev yapan 110.000 Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeli bulunmaktadır.

• Söz konusu hizmet sınıfındaki görev tanımının belirsizliği baskı unsuru olarak kullanılmakta (görev değişikliği/sürgün/tayin tehdidi), engel durumu göz ardı edilerek yapılan görevlendirmeler madden sağlık sorunlarına, diğer bütün sorunlar da manen psikolojik rahatsızlıklara neden olmakta, liyakatsizlik ve huzursuzluk temelli bir çok probleme yol açarak aileleri ile birlikte değerlendirildiğinde yaklaşık 500.000 kişinin yaşamını doğrudan olumsuz etkilemektedir.

• Geçmişte çaycı, hademe, odacı gibi isimlerle anılan bu sınıfa zamanla Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS)  ile Türkiye geneli sıralamasında ilk binlere girip doksan (90) üstü puanlarla atanan lise, üniversite mezunları bu sınıfın eğitim düzeyini yükseltmiş, kendini geliştirmeye devam eden personel kariyer imkanı bulamamıştır.

• Bazı kurumlar, Kamu düzenini ve Devlet Temsilini öğrenmiş ve üst kadrodaki görevleri hakkıyla yapabilecek bu personele Görevde Yükselme Sınavı açmak yerine (17 yıl sınav açmayan kurumlar vardır), bu personeli yok sayarak merkezi ve açıktan alımlara periyodik şekilde devam etmiştir.

Dolayısıyla, bu hizmet sınıfı personelinin çalışma hayatı ve kariyer hakları inisiyatife bırakılmıştır.


• Günümüzde, taşeron firmalara bağlı olarak kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personel 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle devlet kadrolarına işçi olarak geçirilmiş, kurumlarda iş ve işleyişe yardımcı mahiyetteki görevlerin bu personel eliyle yürütülmesi sonucu Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeline olan ihtiyaç azalmıştır. Ayrıca ortaya liyakat koyarak sınavla atanan Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeline sınavsız kadro alan personeller ile aynı işlerin yaptırılması ve bu personelin özlük ve mali açıdan daha iyi şartlara sahip olması çalışma barışını ve aidiyet duygusunu olumsuz etkilemektedir.

2005 yılı toplu sözleşme mutabakat metinlerine girmiş ve 2018 yılında haklarında Kanun Teklifi verilmiş (halen komisyonda beklemekte) olan YARDIMCI HİZMETLER SINIFININ KALDIRILARAK, mevcut personelin, görevine ve eğitim durumuna uygun hizmet sınıflarına atanmalarıyla; emek, eğitim, liyakat ve mesleki yeterliliğe itibar kazandırılacak, yıllardır süregelen mağduriyetler giderilmiş olacak, verimlilik artacak, sosyal ve mali haklarında da iyileşme gerçekleşeceğinden çalışma barışı sağlanmış olacaktır.


Yardımcı Hizmetler Sınıfı Platformu olarak gereğini saygılarımızla;


Mektuba yanıt olarak henüz bir açıklama gelememiş durumda.


11NİSAN