Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen İl Başkanı İbrahim Coşkun, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, insan varlığına ve onuruna yakışmayan hak ihlallerinin olmadığı adil, huzurlu bir dünya temenni ettiklerini ifade etti.
Coşkun, insan hakları yönelik yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“İnsan Hakları, bütün milletleri birlikte ve barış içinde yaşatmayı amaçlayan,
bağlayıcı bir üst değer olarak kabul görmüş; her insanın, her örgütün ve her
devletin uymak zorunda olduğu temel ilke olarak benimsenmiştir. Siyasal
iradelerin egemenlik tarz, alan ve anlayışları, haklara zarar vermeyecek, hak
ihlallerini önleyecek biçimde tanımlanmıştır. Hatta sosyal hukuk devletlerinin
meşruiyeti, hak ve özgürlüklere riayetiyle ölçülür olmuştur.
İnsan haklarının meşru, yasal dayanağı ve sığınağı diyeceğimiz bu beyanname, 74 yıldır hukuki bir metin olarak kabul edilmesine rağmen, ne yazık ki kalıcı, etkili, önleyici yasal ve ahlaki değer olarak yaşanır kılınamamıştır. Bugün dünyanın birçok coğrafyasında evrensel beyannamenin kabulünü zorunlu kılan ihlal ortamını aratmayacak yaygınlık ve yoğunlukta insan haklarına ve değerlerine karşı korkunç saldırılar, işkence ve zulümler devam etmektedir.
Yüz milyonlarca insan savaş ve terör kaynaklı mağduriyetler yaşamaktadır. Artarak devam eden kitlesel kıyım ve katliamlar, toplu ilticalar, insan kaçakçılığı, salgın hastalıklar, açlık ve bütün bunların yol açtığı küresel insanlık trajedileri, gündelik hayatın sıradan ve normal olayları gibi kanıksanır olmuştur.
Hak ihlallerinin dayanılmaz boyutlarda kitlesel yıkım ve kıyımlarla sistemleştirilmesi, adeta politik baskı araç ve yöntemine dönüştürülmüştür. Esasen insanlık barışının çökmesiyle yaşanan bütün bu sıkıntı ve sefaletin ana sebebi, doymak, tatmin olmak bilmeyen kapitalizmin işgale, talan ve sömürüye dayalı emperyalist politikalarıdır.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olarak, 30 yıldır hak ve özgürlük mücadelemizi, adil, barış ve adalete dayalı bir dünyanın özlemi, ideali ve hayaliyle sürdürdük, sürdürüyoruz. Hak adına haksızlığa ortak olmadık, destek vermedik. İstismar, ayrımcılık, sömürü, şiddet, açlık, sürgün, iltica gibi, insan varlığına ve onuruna yakışmayan hak ihlallerinin olmadığı adil, huzurlu bir dünya temenni ediyoruz”.
BİHA