ŞANLIURFA - Şanlıurfa’nın çevre, kent, imar, turizm,
kültür alanlarında problemlerini gündeme getirmek ve çözümler aramak suretiyle
faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarından olan Urfa Çalışma Grubu, şehirde
yapılan kentsel dönüşüm projeleri hakkında bir açıklama yaptı.
Urfa Çalışma Grubu yaptıkları inceleme ve gözlemlerde
bahse konu projelerin sıradan bir bakışla doğru işler görünen fakat süreci ve
neticesi yıllarca sürecek, verilen emek, mesai, maliyetlerden sonra; kamu adına
istenmeyen, kamu birlikteliğinin hem mekânsal hem ekonomik olarak sağlamamış
bir dönüşüm karmaşasını ortaya çıkaracağını tespit ettiklerini söyledi.
Urfa Çalışma Grubu Büyükşehir Belediyesi tarafından
Alibaba ve Şehitlik mahallelerinde yapılacak olan Kentsel Dönüşüm Projesi hakkında
yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
“Büyükşehir Belediyemiz tarafından Alibaba Mahallesi ve
Şehitlik Mahallesinde Kentsel Dönüşüm adı altında yapılan plan ve projeler
incelendiğinde yapılması düşünülen projelerinin şehrin yapı ve nüfus
yoğunluğunu arttırıcı, etrafındaki yapılaşmalarla tipoloji ve kat rejimi olarak
uyumsuz, sosyal donatı alanlarından yoksun, gelecek nüfusun yoğunluğunu kaldıramayacak
alt yapı eksikliklerine gebe bir yapı stoku olarak karşımıza çıkaracağını
görmekteyiz.
Kentsel dönüşüm parçacı yaklaşımlarla şehri yamalı
bohçaya çevirmek değil, bir bütün çerçevesinde, tüm yaşam alanlarıyla halkımızı
müreffeh bir şekilde yaşatmaya yönelik olmalıdır. Yapının dönüşümünün yanında
yapılan işlemin sosyolojik, ekonomik, psikolojik ve şehircilik açısından yol
açacağı durumlar irdelenmelidir.
Şehrimizin gerek çöküntü bölgeleri gerek riskli yapı
teşkil eden alanları ele alındığında, kentin yarısının Kentsel Dönüşüme konu
edilmesi gerektiği kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Bu
noktada Kentsel Dönüşüme bakış açımızı sorgulamak, bunun bir ticaret olmadığını
idrak etmek ve halkımıza bir an önce çağdaş şehircilik normlarına uygun, bütün
alt ve üst yapısıyla yaşam alanları sunmak elzemdir. Bu noktada sormamız
gereken asıl soru şudur; Kentsel Dönüşümü kim için yapmalıyız? TOKİ için mi,
Belediye için mi? Veya Şehrimiz ve Halkımız için mi?”
BİHA