ŞANLIURFA -Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)
Şanlıurfa İl Koordinasyon Kurulu, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlere
ilişkin basın açıklaması düzenledi. Açıklama, TMMOB Şanlıurfa İl Koordinasyon
Kurulu Sekreteri Fikret Çakır tarafından okundu.
TMMOB Şanlıurfa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Fikret
Çakır, oda üyelerinin eğer adli makamlar yoluyla suçluluğu kanıtlanırsa oda iç
mekanizması devreye gireceğini kaydetti.
Çakır, “Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerdeki, can
kayıpları ve yıkıma neden olan şey, bilimsel ve teknik gerekliliklere uygun
olmayan uygulamalar ve politikalardır” dedi.
ÇAKIR: HEPİMİZİN YÜREĞİNE BÜYÜK BİR ATEŞ DÜŞTÜ
Çakır açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Ülke tarihimizin en büyük felaketlerinden birisini
yaşadık. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 ve 20 Şubat’ta birbiri
ardına yaşanan depremler 10 ilimizde büyük can kaybına ve yıkıma neden oldu.
Hepimizin yüreğine büyük bir ateş düştü. Deprem felaketinde hayatını kaybeden
yurttaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar
diliyoruz.
Depremin büyüklüğü, etkilenen bölgenin genişliği ve
bölgedeki yapılaşmanın deprem dayanıklılığının olmaması yıkımın boyutlarının
büyümesine neden oldu. Yaşadığımız bu büyük felaketi toplumsal bir trajediye
çeviren olay, depremin yaşandığı ilk andan itibaren koordinasyonda yaşanan
aksaklıklar olmuştur. İktidarın afet karşısındaki hazırlıksızlığı ne büyük bir
kaosa ve ne kadar acı sonuçlara yol açabileceğini hep birlikte acı bir biçimde
deneyimledik. Can kayıplarına ve yıkıma neden olan şey, bilimsel ve teknik
gerekliliklere uygun olmayan uygulamalar ve politikalardır.”
“BU DEPREMDE İHMAL VAR”
Çakır, bir daha deprem olmayacakmış gibi imar planlarının
yapıldığına ve rant politikalarına devam edildiğinin altını çizerek şunları
söyledi:
“İmar afları ile kaçak yapılaşma teşvik edilmiş,
vatandaşların sağlıksız yapılara mahkûm edilmiştir. Böylece projesi olmayan,
hiçbir mühendislik hizmeti almamış kaçak yapılar ruhsatlandırılmıştır. 10
milyonun üzerinde kaçak yapı ruhsatlandırılarak yapı stokumuzun proje uygunluğu
ve deprem dayanıklılığının denetlenme ihtimali de ortadan kaldırılmıştır. Bu
depremde ihmal var. Plansızlık, yetersizlik geç kalmışlık var. En çok da ülkeyi
yönetenlerin tercihleri var. Ülkemizde yaşanan afetlerin sebebi, sermayenin
talepleri doğrultusunda kentlerimizde uygulanan rant politikalarıdır.
Rant hırsının, akla, bilime ve tekniğe, mühendislik,
mimarlık ve şehir plancılığı mesleklerinin gereklerine, insan yaşamına üstün
gelmesine daha fazla seyirci kalamayız. Ülkemizdeki yapı denetim sistemi,
afetle mücadele planları, imar-kentleşme politikaları baştan aşağı
değiştirilmelidir. Tüm kentlerimiz ve yapı stokumuz depreme dayanıklı hale
getirilmelidir.
TMMOB Şanlıurfa İl Koordinasyon Kurulu olarak ilk günden
itibaren sahada olduklarını belirten Fikret Çakır açıklama şu şekilde devam
etti:
“İç Mimarlar Odamızı, Hizmet Binasının fiziki durumunun
depremden etkilenmemesi ve ulaşımın kolay olması açısından kriz koordinasyon
merkezi olarak belirledik. Burada üyelerimizle, halkımızla ve diğer sivil
toplum örgütleriyle birlikte yardımlar topladık ve buradan koordine ederek saha
çalışmalarında tespit ettiğimiz teyitli lokasyonlar üzerinden yardımlarımızı
ulaştırdık. İnşaat Mühendisi ve Mimar arkadaşlarımız; Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından kurulan hasar tespit çalışmalarında
gönüllü olarak görev almışlardır. Tüm üyelerimiz ayni ve nakdi destekleriyle
düzenlemiş olduğumuz dayanışma çalışmalarında aktif olarak yer almıştır.”
“URFA’DA MÜHENDİS VE MÜTEAHHİT OLMAK ÜZERE TOPLAMDA 8
MESLEKTAŞIMIZ GÖZALTINDA”
Sosyal medya hesapları üzerinden hasar tespiti yapan
arkadaşlarının hedef gösterilmesini doğru bulmadıklarını ifade eden Çakır,
halka seslenerek şunları söyledi:
“İlimizde mühendis ve müteahhit olmak üzere toplamda 8
meslektaşımız gözaltında bulunmaktadır. Henüz kesinleşmiş bir yargı kararı ve
tarafımıza ulaşan bir bilirkişi raporu olmadan meslektaşlarımız hakkında yazılı
ve görsel medyada ve sosyal medya hesaplarında isim, soyisim ve
arkadaşlarımızın fotoğraflarını paylaşılarak haberler yapılmaktadır.
Bu zorlu süreçte bütün meslektaşlarımız depremzede olduğu
halde sahada gönüllü olarak çalışırken, bu yanlışa bilerek ya da bilmeyerek
katılan tüm kurum ve kişileri daha dikkatli olmaya davet ediyoruz. Kişilik
haklarına saldırı yapanlar hakkında hukuki haklarımızın saklı olduğunu
belirtmek istiyoruz.”
Çakır, tüm yetkililere, ilgili kurum ve kuruluşlara
sesleniyoruz diyerek şu cümleleri ifade etti:
“16.02.2023 tarihli ve Çevre, Şehircilik ve İkim
Değişikliği bakanlığı tarafından yayımlanan raporda İlimiz Şanlıurfa 20 binin
üzerinde az hasarlı, orta hasarlı, ağır hasarlı yapı tespit edilmiştir. Bir
daha bu acıları yaşamamız için;
-Kaçak yapılaşmanın önüne geçilmeli,
-Kentsel dönüşüm rant odaklı parsel bazlı değil, ada veya
bölgesel bazda yapılmalı,
-Deprem master planlarının bir an önce yapılması ve bu
planlarda deprem toplanma alanlarına gerekli yerlerin ayrılması sağlanmalıdır.
Tarım arazilerine, dere yataklarına imar izni verilmemeli, tarım arazileri
üzerinde bulunan kaçak yapılar bir an önce yıkılmalıdır.
- Oluşabilecek Gıda Krizinin önüne geçmek için ve
Tarımsal üretimin devamlılığı için depremzede çiftçilere devlet tarafından uzun
süreli ve karşılıksız kredi verilmelidir.
- İmar affı kayıtsız şartsız ülke gündeminden
çıkarılmalı, Zemin etütleri sağlıklı ve denetimli bir şekilde yapılmalıdır.
Mikro bölgeleme zemin etütleri acilen yapılmalıdır.
- Odalarımızın mesleki yeterlilik, eğitim, belgelendirme
ve denetleme gerekliliklerinin yapı denetim sistemine entegre edilmelidir.
- Belediyelerimizde eksik olan mühendis teknik personel
kadroları tamamlanmalıdır.
- Şantiye şefleri aktif olarak şantiyelerde yer
almalıdır.
- Beton santrallerinin denetimleri arttırılmalıdır.
- Mevcut yapı stoğunda taşıyıcı sistemi tahrip edilmiş,
yapısal ömrünü tamamlamış ve statik açıdan tasarımsal hatalar içeren yapıların
tespit edilip geç kalmadan harekete geçilmelidir.
- Müteahhit ve taşeronların yeterliliği denetlenmelidir.
- Öncelikle Belediyelerden başlamak üzere tüm kamu kurum
kuruluşlarda yapı aplikasyon projeleri ve fenni mesul durumunun ivedilikle
yerine getirilmeli ve kontrolleri yapılmalı,
- Enkaz çalışmalarının başka felaketlere neden olmaması
için profesyonel ekipler tarafından kaldırılmalı, çevre insan sağlığına zararlı
etkileri azaltacak yıkım ve enkaz taşıma çalışmaları yapılmalıdır”.
BİHA