Biruni Üniversite Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi
Uzmanı Dr. Öğr. Günay Budagova çocuklarda depremin olumsuz etkilerini azaltmaya
yardımcı beş öneride bulundu.
Budagova, depremlerin yıkıcı etkilerinin yanı sıra
bedensel ve ruhsal travmalara da yol açtığını ve doğal afetlerden genellikle çocukların
daha çok etkilendiğini belirtti.
“Depremin yıkıcı etkilerine maruz kalan çocuklar için ilk
yapmamız gereken şey psikososyal müdahalelerdir.” Diyen Budagova şunları
kaydetti:
“Bu müdahalelerin amacı depremzedelerde travmanın kalıcı
olma riskini ve travma sonrası stres bozukluğu etkisini minimuma indirmektedir.
Psikososyal müdahalelerin başında sıcak ve güvenli bir
barınma ortamı, uyku, beslenme, temel hijyenin sağlanması gibi fiziksel
gereksinimlerin sağlanması gelmektedir.
ÇOCUKLARIN OYUN OYNAYABİLECEĞİ ORTAMLAR
OLUŞTURULMALI
Çocuklara güvende oldukları hissini vermek son derece
önemlidir. Bunun için mümkün olduğunca ebeveynleri ile bir arada olmaları,
ebeveynleri yoksa tanıdıkları, bildikleri kişilerle olmaları için uygun ortam
sağlanmalıdır. Bu süreçte çocukların yaşlarına uygun resim çizmek, şarkı
söylemek gibi farklı meşguliyetlerle oyalanmaları gerekmektedir.
ÇOCUKLARIN KONUŞMASINA VE DUYGULARINI İFADE
ETMESİNE İZİN VERİLMELİ
Çocukların konuşmalarına izin verilmeli, sabırlı ve iyi
bir dinleyici olunmalı, ancak konuşmaları için de zorlanmamaları son derece
önemlidir. Sosyal-duygusal ifade zorluğu yaşayan, konuşmak istemeyen çocuklar
için gerekirse resim çizmek, öykü ve kolaj oluşturmak gibi yöntemler
kullanılmalı, oyun oynamalarına müsaade edilmelidir. Kayıp haberi verilecekse
de bu haber uygun ortam ve koşullar sağlandıktan sonra tanıdığı, sevdiği ve
aynı acıyı paylaşması muhtemel bir yakını tarafından verilmeli, ertelenmemeli ve
asla yalan söylenilmemelidir.
GÜNLÜK YAŞAMDA RUTİNLERE DÖNMESİ İÇİN GEREKLİ
ŞARTLAR OLUŞTURULMALI
Günlük yaşantı ve rutinlerini tekrar kazanabilmeleri için
destekleyici, paylaşımcı bir ortamın sağlanması gerekmektedir. En kısa sürede
eğitimin başlanması oldukça önemlidir. Deprem dışı bölgelerde okullara devam
edilmesi, deprem bölgelerinde de yeterli koşulların sağlanmasının hemen
ardından çocukların eğitim hayatına geri dönmesi gerekiyor. Okullar sadece
eğitim, müfredat olmakla kalmayıp çocuklar arasında akran etkileşimini
arttırarak dışlanma endişelerini azaltır, sosyal duygusal paylaşımı arttırarak
adeta grup terapisi etkisi görür.”
ÇOCUKLARIN BAKIMINI SAĞLAYAN EBEVEYNLERİN
İYİLİK HALİ DE DESTEKLENMELİ
Çocukların deprem haberlerinden uzak tutulması gerektiğin
söyleyen Biruni Üniversite Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr.
Öğr. Günay Budagova şöyle devam etti:
“Depremi birebir yaşamayan pek çok çocuk özellikle medya
veya sosyal çevresi aracılığıyla depremle ilgili yoğun haberlere maruz kalıyor.
Bu çocuklarda farklı ruhsal ve davranışsal tepkiler gözlemlenebilir. Öncelikle
çocukların medya yoluyla travmaya maruz kalınmasına engel olunmalıdır. Güven
veren günlük rutinler sağlanmalı, soruları uygun dille yanıtlanmalı, verdikleri
tepkilerde sabırlı olunmalı, eğlenceli oyunlar ve çeşitli aktiviteler yaparak
ailece birlikte zaman geçirilmelidir. Her şeyden önce çocukların ruhsal
iyilikleri onlara bakım verenlerin iyilik halleri ile bağlantılı olduğundan,
ebeveynlerin veya bakım verenlerin de desteklenmesi gerekir.
BİHA