Harran Üniversitesinin deprem karnesi

Şanlıurfa’da lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanı Müslüm Yıldırım, deprem sonrasında akademisyenleriyle gündeme gelemeyen Harran Üniversitesini eleştirerek, “Üniversitemiz depremde ne ile gündeme geldi, bilimsel açıklamaları ile mi? Araştırdım: Yıkılan şadırvanı ile… Yazık … Bilim yuvası akılla yönetilir. İç güdülerle, dogmalarla, bir yere intisapla hareket eden grupların elinde kalmamalı. Aylardır seçemedikleri rektörle gündemdeler” dedi.

Depremin bir cezalandırma değil bir tabiat olayı olduğu, gerekli tedbirler alınınca verdiği zararla birlikte tabiata ve canlılara birçok faydasının bulunduğu ilahiyatçılar tarafından dile getirilince, gözler işin ehline yani inşaatçılara ve yer bilimcilere döndü. Haliyle yaşadığımız deprem sonucu en çok takip edilen ve ağzından çıkacak söze itibar edilen kesimi üniversiteler ve onun akademisyenleri oldu.

Lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanı Müslüm Yıldırım, depremin vurduğu ve her an korkuyla yaşayan iller içinde olmasına rağmen değerlendirmeye tabi tutulan şehirler içinde jeolojik yapısı en az konuşulan ilin Şanlıurfa olduğuna dikkati çekti.

BİHA’ya açıklamalarda bulunan Yıldırım, Maden Tetkik Arama Müdürlüğünün (MTA) hazırladığı güncel diri fay haritasında Bozova Yaslıca civarındaki fay ile Harran ovasının doğusunda ve batısında bir çizgi halinde görünen faylar hakkında insanların sosyal medyada tartışmaya girdiğini hatırlattı.  

YILDIRIM: 2 SENE ÜNİVERSİTE ÇARE BULACAK DİYE BEKLENDİ

Özellikle MTA’nın haritasında görünen ovanın batısında Direkli’den başlayıp şehrin içinden geçerek Akçakale sınırına kadar dağ eteğinden inen hattın bir kuvaterner çizgisellik (Fay olduğu şüpheli - 11000 sene öncesine kadar deprem üretip üretmediği bilinmeyen) olarak sınıflandırıldığının altını çizen Yıldırım, şunları söyledi:

“Bunları çıkıp değerleyecek bir akademisyenimizin yokluğu bizleri üzüyor. Üniversitelerin kuruluş amaçlarından biri, konumlu olduğu memleketlerinin sorunlarına çözüm üretmeleridir. Şimdiye kadar Urfa’da özellikle şehirleşme ve inşaat sektöründe müteahhitlerin karşılaştıkları sorunları üniversiteye götürüp çözdükleri manidardır. 2 yıldan fazla bir süre Urfa’nın Kalbindeki Halilurrahman Camii zemininde bu yükselmesine Üniversite çare bulacak diye beklendi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca deprem sonrası inşa halindeki yeni binaların hasar tespitine akademisyenler bakacak denildi. Hafta başı itibarıyla il genelinde hocalar inşaatları dolaşmaya başladı. Ancak ne acıdır ki dolaşan ekip kendi üniversitemizden değil başka illerden gelen ekipler.”

“ÜNİVERSİTEMİZ DEPREMDE NE İLE GÜNDEME GELDİ?”

 Harran Üniversitesi İnşaat Fakültesinde bir eğitimcinin Abide’de yıkılan binayı bilirkişi olarak incelerken basının “eksikler neler” sorusuna “Yuvarlak demir kullanılmış” diye yanıt verdiğini belirten Müslüm Yıldırım, üniversiteye yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:

“Sayın Hocanın nervürlü (çıkıntılı) demirin 2000 yılından sonra üretildiğini ve inşaatlarda kullanıldığını, baktığı binanın eski 40 yıllık bina olduğunu biliyor olması gerek deyip zayıf anına geldi diye iç geçiriyor insan. Üniversitemiz depremde ne ile gündeme geldi, bilimsel açıklamaları ile mi? Araştırdım: Yıkılan şadırvanı ile… Yazık … Bilim yuvası akılla yönetilir. İç güdülerle, dogmalarla, bir yere intisapla hareket eden grupların elinde kalmamalı. Aylardır seçemedikleri rektörle gündemdeler. İçlerinden vicdanı sızlayan akademisyenler halktan yardım istiyor. N’olur duyun sesimizi, CİMER’e yazın gündem oluşturun diyorlar…

Sonuçta, ezberle, öğrendiği şeyin gerçek hayatta ne işe yarayacağını bilmeyen pratikten yoksun bir nesil yetişti. Omurgası fizik olan Harran inşaat mühendisliğine 1 net bile yapamayan adamı aldık. Esas enflasyon ekonomide değil, insanda ve sorun onun kalitesinde... İnsana yatırım yapamadık. Sonuç ortada.”

Müslüm Yıldırım, açıklamalarındaki verilere kaynak olarak YÖK ve YÖK Atlas Net Sihirbazını gösterdi.

BİHA