Deprem, sonuçları öngörülemeyen bir doğal afet olarak tanımlanmakla birlikte ülke olarak yaşadığımız son depremler nedeniyle halk arasında deprem fobisi oluşmaya başladı. Bu korkuyu depremi bizzat yaşamış olan insanlar tarafından hissedildiğini vurgulayan Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli psikolog Salih Tekinalp, “Bildiğiniz gibi çok şiddetli depremler yaşadık. Bunların sonuçlarını hep birlikte değerlendiriyoruz. Sahada gördüğümüz kadarıyla baş dönmesi buna eşlik eden mide bulantısı, düşecekmiş hissi, yataktayken bile düşecekmiş gibi bir durumla karşılaştıkları yönünde şikâyetleri sıkça duyuyoruz. Şiddetli depremi yaşayanlar ve bire bir deneyimleyenler maalesef birkaç ay bu durumu yaşayacaklar” dedi.
Zamanla bu korkuların geçeceğini belirten Tekinalp, “Bu korkuları yenmenin en iyi yolu sistematik duyarsızlaşma dediğimiz bir olay var, bunu zamana yayacağız ve bunun normal bir şey olduğunu düşüneceğiz. İl dışından gelip daha önce bu depremi yaşamayanlar bizim şuan hissettiğimiz artçı sarsıntıları hissetmiyor. Çünkü onların bedeninde böyle bir tehlike böyle bir korku yok. Bizim bedenimiz bir savunma mekanizması geliştirmiş. Bizim adımıza biraz daha hassas refleksler yapıyor. Aslında bu çokta korkulacak bir şey değil, öngörülebilir şeyler. Önemli olan bizim bu yalancı sinyallere çok kulak asmamamız. Bunlar olası şeyler diyeceğiz, normalleştirmeye çalışacağız. Yaşamımız ancak bu şekilde eskiye dönebilir” ifadelerini kullanndı.
BİHA