Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11
kenti etkileyen depremlerden ciddi anlamda etkilenenler arasında öğrenciler de
yer alıyor. Aralarında Şanlıurfa’nın da yer aldığı bu illerde birçok öğrenci ya
ailesini ya da bir yakınını kaybetti. Bu öğrencilerin bir kısmı 17-18 Haziran
tarihlerinde yapılacak olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YSK) girecek.
Büyük bir kayıp acısı ve travma yaşayan bu
öğrencilerin dezavantajlı durumda bulundukları, bu öğrencilerin puanlarının, bu
travmayı yaşamayan illerdeki öğrencilerle bir tutulmamasını gerektiği bir çok
kez dile getirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçtiğimiz
haftalarda depremden etkilenen illerdeki lise öğrencileri için kendi
illerindeki devlet üniversitelerinde yüzde 25'lik ek kontenjan ayrılacağını
duyurdu. Ancak depremzede öğrencilere ek kontenjan ayrımcılığı yeterli
bulunmadı. Şanlıurfa’daki eğitimciler, büyük bir travmaya yaşayan öğrencilere
tanınan ayrımcılık yelpazesinin genişletilmesini istiyor.
AYDENİZ: KONTENJAN YÜZDE 50 ORANINDA ARTIRILSAYDI İYİ
OLURDU
Şanlıurfa’daki önemli eğitim kurumlarından Girne
Koleji’nin kurucularından Murat Aydeniz, depremzede öğrencilere tanınan
ayrımcılığın sadece YSK değil LGS sınavına girecek ortaokuldaki son sınıf
öğrencilerini de kapsaması gerektiğini kaydetti.
Üniversite sınavına girecek öğrencilere tanınan yüzde
25’lik ek kontenjanın da yetersizliğine dikkati çeken Aydeniz, “Yüzdelik dilim,
yüzde 50 oranında artırılsaydı iyi olurdu çünkü gerçekten öğrencilerin
psikolojik durumları, sosyal durumları ve ekonomik durumları yüzde 50 oranında
değişmiş bulunmaktadır. Bu doğrultuda kontenjan da yüzde 50 artırılması
gerekirdi” dedi.
“KENDİ İLLERİNİ DEĞİL DİĞER İLLERİ DE KAPSAMASI GEREKİRDİ”
Murat Aydeniz, depremzede öğrencilere burs imkanlarının
da artırılması gerektiğini belirterek, tanınacak ayrımcılıklarla ilgili
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sadece kendi illerini kapsayan bu kontenjan artırma
yanlış bir karardır. Zaten deprem bölgesinde olan üniversitelere talep azalmış
durumda ve insanlar bu bölgelerden göç etmiş durumda. Türkiye’nin farklı
şehirlerinde de bu olanaklar geçerli olmak zorunda. Bu öğrenciler gerek devlet
gerek vakıf üniversiteleri tercih etme haklarına sahip olmalıdırlar.”
“VAKIF ÜNİVERSİTELERİ DE ELİNİ TAŞIN ALTINA
KOYMALIDIRLAR”
Vakıf üniversitelerinin deprem bölgesindeki öğrenciler için fiyat listelerini de güncellemeleri gerektiğinin altını çizen Aydeniz, “Gerçekten evi yıkılan veya evi ağır hasarlı olan ailelerin maddi güçleri zayıflamış durumdadır. Çocukların eğitimi için gerekli bütçeye sahip olma imkanları zayıflamıştır. Vakıf üniversiteleri de elini taşın altına koymalıdırlar” diye konuştu.
EVLİYAOĞLU: HER TÜRLÜ POZİTİF AYRIMCILIĞA OLUMLU
BAKIYORUZ
Kadir Evliyaoğlu Koleji kurucusu Kadir Evliyaoğlu ise yıkıcı depremin, ikinci dönem konularının
hızlandığı bir döneme denk geldiğini hatırlatarak, sınava girecek öğrenciler
için bunun çok büyük bir dezavantaj olduğunu söyledi.
“Depremzede öğrenciler için her türlü pozitif ayrımcılığa
olumlu bakıyoruz” diyen Evliyaoğlu, şunları söyledi:
“Kontenjan mutlaka
istatistik, veriler ve sayılara bakılarak karara bağlanmıştır. Bu bağlamda
yeterli olabilir. Her bireyin ömür boyu iyi eğitim garantisi altında olması
gerektiğini düşünüyoruz. Bu açıdan pozitif ayrımcılık yelpazesi
genişletilebilir.”
Ek kontenjanın sadece deprem illerinde değil diğer
illerde de geçerli olması gerektiğini vurgulayan Evliyaoğlu, “Deprem nedeni ile
neredeyse deprem dışında kalan tüm illerimiz göç aldı. Bunu göz önüne alıp, iyi
bir analiz ve veriye dayanarak her öğrenciyi bundan faydalandırmamız gerekir”
ifadelerini kullandı.
BİHA