Çelik: HIV enfeksiyonu tedavi edilebilir kronik bir hastalıktır
Harran Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Çelik, 1 Aralık Dünya AIDS Günü ile ilgili açıklama yaptı. Dr. Öğr. Üyesi Çelik, AIDS ölümcül sonuçlara yol açabilen önemli bir hastalık etkeni olduğunu söyledi....
Harran
Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim
Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Çelik, 1 Aralık Dünya AIDS Günü ile ilgili
açıklama yaptı. Dr. Öğr. Üyesi Çelik, AIDS ölümcül sonuçlara yol açabilen önemli
bir hastalık etkeni olduğunu söyledi.
1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle Harran Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi
Mehmet Çelik açıklamalarda bulundu.
Dr. Öğr. Üyesi Çelik yaptığı açıklamada, “İnsan Bağışıklık Yetmezliği virüsü
(HIV), bağışıklık sistemini baskılayarak fırsatçı enfeksiyonların gelişimine
zemin hazırlayan, hastalığın ileri evresinde görülen Edinilmiş Bağışıklık
Yetersizliği Sendromu (AIDS) tablosuyla da ölümcül sonuçlara yol açabilen
önemli bir hastalık etkenidir. Özellikle Afrika kıtasını etkilemekle
beraber global bir sağlık problemidir. Günümüzde devam eden en önemli
pandemilerden birisidir. Dünya genelinde hasta sayısı azalırken, Türkiye’nin de
coğrafi olarak konumlandığı Doğu Avrupa bölgesinde ve Orta Asya bölgelerinde
hasta sayısı genel anlamda artmaktadır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı verilerine
göre 1985-2023 yılları arasında yaklaşık 39 bin HIV enfeksiyonu hastasının
olduğu raporlanmıştır” dedi.
ÇELİK:
HIV BİLİNEN EN DEĞİŞKEN İNSAN VİRÜSÜDÜR
Dr. Öğr. Üyesi Çelik şunları söyledi:
“HIV bilinen en değişken insan virüsüdür. HIV virüsünün hücre içinde kopyalama
işlemi sırasında çok sayıda mutasyon ortaya çıkmaktadır. Bu mutasyonlar sonucu
ortaya çıkan yeni viral varyantlar bağışıklık sisteminin cevabından kaçarak
uzun bir süreçte hastalarda AIDS tablosuna yol açmakta ve hastaların
yaşamlarını kaybetmesine yol açabilmektedir. Ayrıca hastalık sürecinde
bağışıklık sistemi zayıfladığı için vücut birçok enfeksiyona karşı savunmasız
hale gelmektedir. Temel bulaş yolları; cinsel ilişki, kan ve kan ürünlerine
parenteral temas (iğne batması, kan transfüzyonu vb.) ve anneden bebeğe bulaş
olmasıdır. Günümüzde HIV enfeksiyonu, öncekilere kıyasla kullanımı daha
kolay ve yan etkileri daha az olan ilaçların birlikte kullanımı sonucunda
ölümcül hastalık olmaktan çıkıp yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir tür
kronik hastalığa dönüşmüştür.
HIV enfeksiyonuna yönelik aşı geliştirme çabalarına karşın özellikle virüsün
genetik çeşitliliği ve çok sayıda mutasyon gelişmesi gibi sebeplerden dolayı
etkin bir aşı geliştirilememiştir. Dolayısıyla hastalığın önlenmesi, en önemli
korunma faktörüdür. Uluslararası hastalık ile mücadelede Birleşmiş Milletler
HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) kapsamında “sağlıklı yaşam ve her yaşta iyi olma
hali sağlanarak AIDS salgınının 2030 yılına kadar halk sağlığı tehdidi olmaktan
çıkarılması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda AIDS ilişkili ölüm sayısının
azaltılması, HIV ile enfekte olan hastaların tedaviye erişiminin sağlanması
için her türlü ayrımcılığın engellenmesi, HIV ile yaşayan veya etkilenen
kişilerin kendi toplumları içinde eşit koruma ve sağlık hizmetine erişim
hakkına sahip olması temel yaklaşımlar olarak benimsenmektedir. Dünyada olduğu
gibi ülkemizde de HIV/AIDS’in yayılımının sınırlandırılması, durdurulması,
öncelikle toplumun bulaşma ve korunma yolları konusunda farkındalığının
artırılmasıyla amacıyla 1 Aralık günü 1988 yılından beri Dünya AIDS Günü olarak
kabul edilmiştir”
STANT AÇILDI!
Öte yandan, Harran Üniversitesi Hastanesi girişinde Dünya AIDS Günü nedeniyle
açılan stantta vatandaşlar bilgilendirilirken, Hastane Başhekim Yardımcısı Doç.
Dr. Ahmet Atlas Başhemşire ve eğitim hemşireleri ile Hastane çalışanlarının
katıldığı seminer düzenlendi.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.