
Şanlıurfa’nın Renkleri 65 Yıldır Tuvalde
Şanlıurfa’da yaklaşık 65 yıldır resimle uğraşan Mehmet Nihat Kürkçüoğlu ömrünü Şanlıurfa tablolarına adadı. Kentin hemen hemen her değerini tuvaline döken Kürkçüoğlu, Urfanatik mikrofonuna konuştu...
URFANATİK-Şanlıurfa’da çizdiği resimlerle insanların büyük beğenisini toplayan Mehmet Nihat Kürkçüoğlu, 1946 yılında dünyaya geldi.
15 yaşına geldiğinde hacca giden kişilerin evini yıkayarak resme başlayan Kürkçüoğlu, yaklaşık 65 yıl boyunca Şanlıurfa’yı çizdi.
Yaklaşık 500 tablo yaptığını ifade eden Kürkçüoğlu, elinde ise 200 civarı tablo olduğunu belirtti. Bunların yanı sıra 200-300 aralığında da tablo sattığını söyleyen Kürkçüoğlu, sattığı tablolar için pişman olduğunu vurguladı.
Kendisini “Urfa aşığı” olarak niteleyen Kürkçüoğlu, ressam olarak geçirdiği 65 yıl içerisinde yaşadığı bazı anıları Urfanatik mikrofonuna anlattı.
“BİR MÜZE AÇILIRSA MÜZEYE VERMEK İSTİYORUM TABLOLARI”
Elinde bulunan tabloları bir müzenin açılması durumunda müzeye vermek istediğini ifade eden Kürkçüoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Elimde mevcut 200 Urfa tablosu var. 500’e yakın tablo yaptım. 200-300’e yakın tablo sattım ama memnun değilim, pişmanım. Keşke satmasaydım, çünkü sattığınız resimler evladınız gibi. Kaç senedir satmıyorum tabloları. Bir müze açılırsa müzeye vermek istiyorum tabloları. Bunun için uğraşıyoruz. Valilikte ve belediye başkanlığında söz verdiler, yaparlar inşallah.”
“ŞİRİN URFA’M İÇİN BEN DE ÖLÜM”
Şanlıurfa’ya duyduğu aşktan ve sevgiden bahseden Kürkçüoğlu, şunları dile getirdi:
“30 tane Harran tablosu var. Diyeceksiniz niye Harran, niye Urfa? Biz Urfa aşığı insanlarız, Urfa’da doğduk, Urfa’da büyüdük. Bir söz var duymuşum; “Şirin Urfa’m için ben ölüm”. Kim söylemiş bilmiyorum ama ben de dedim ki; “Şirin Urfa’m için ben de ölüm”. Bunu kitabıma da yazdım. Ölesiye seviyoruz Urfa’yı. Urfa sevilmeye layık, bir eşini ben göremedim. Dediler Mardin güzel. Mardin’e gittim, evet Mardin güzel ama Urfa bir başka.”
SURİYELİ ARAŞTIRMACI İLE ANI
Şanlıurfa’ya gelerek resimlerle ilgili araştırma yapan bir Suriyeli ile olan anısını anlatan Kürkçüoğlu, şunları dile getirdi:
“Evimin alt katını müze yapıyorum dedi. Seni de davet ediyorum. Peki dedik, müzeye giderken bir tablo da aldım götürdüm, hediye ettim. Davetiyeye baktım ki davetiyede benim fotoğrafım. Bu davet sizin davetiniz, müzeyi siz açtınız, benim hiçbir katkım yok dedim. O da hayır, biz öyle karar verdik dedi.”
“İRAN’IN ÇOK GÜZEL SANATÇILARI VAR”
İran’da meydana gelen darbe sonrasında İstanbul’a giden ressamlarla bir araya geldiğini ve İran’ın ressamlarını incelediğini ifade eden Kürkçüoğlu, şunları söyledi:
“İran’da darbe olmuştu. İranlı ressamlar İstanbul’a gelmişlerdi. Onlarla tanışmıştım. Bir yerde bir resim görmüştüm ve gittim sahibini buldum. Kendisiyle dost oldum. Onun için İran’a gittim. İran’ın resmini incelemek için gittim. 3 gün kaldım ve İran’ın A’dan Z’ye kadar resmini inceledim. Çok güzel sanatçıları var.”
“TURİSTLER HİÇ OLMAZSA GEZERLER”
Yetkililerden resimlerin muhafaza edilmesi için yer talebinde de bulunan Kürkçüoğlu, cümlelerini şu şekilde noktaladı:
“Belediye söz verdi, inşallah olur. Harrankapı’da güzel bir ev var. Uzak olmasına rağmen hiç olmazsa resimlerimiz orada muhafaza edilir. Gerçi kimse gelip orada gezmez ama dışarıdan gelen turistler hiç olmazsa gezerler. Harran’a 30 tabloyla bir müze veyahut bir sergi açılmalı. O tabloların alınması, Harran’ın malı olması lazım. Ben satmıyorum. Harran’da da bir müzenin açılmasını istiyorum. Burada hem vali muavini hem Harran’da kaymakam söz verdi. Bu resimleri müzede ömür boyu muhafaza ederler.”
Kaynak: urfanatik
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.