İsrail'in Suriye'ye yönelik son hava saldırısı, bölgede istikrarı tehdit ederken Türkiye'nin güvenlik öncelikleri yeniden gündeme geldi. İsrail'in Suriye'yi etnik ve mezhepsel olarak dörde bölmeyi hedeflediği yönündeki planlar bir kez daha tartışma konusu olurken, Ankara'nın bu senaryoya karşı askeri seçenek dahil birçok olasılık üzerinde durduğu konuşuluyor.

BÖLÜNME PLANI YILLAR ÖNCESİNE DAYANIYOR

Suriye'de güneyde Dürzi, batıda Nusayri, kuzeyde SDG-PKK-YPG, ortada ise Arap cumhuriyeti kurulmasına dayalı bölünme planı yeni değil. İlk olarak 1969 yılında Yönelimler Dergisi'nde yayımlanan bu harita, bugün sahada kaos çıkar, saldır, böl, parçala taktiğiyle hayata geçirilmeye çalışılıyor.

TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKMAZSA...

Ankara, hem sınır güvenliği hem de bölgesel istikrar açısından Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmaya devam ediyor. Bu kapsamda geliştirilen A, B ve C planları arasında askeri müdahale de yer alıyor. Yetkililer, "SDG-PKK-YPG silah bırakmazsa askeri seçenek devreye alınacaktır" mesajını açık şekilde veriyor.

DİPLOMATİK GİRİŞİMLER VE STRATEJİK SABIR

Ankara, SDG-PKK-YPG unsurlarının Suriye yönetimine entegre edilmesini ve silah bırakmasını isteyen ABD'nin yaklaşımını destekliyor, ancak bu sürecin sonuçsuz kalması halinde bekle-gör politikasının sona ereceğini belirtiyor. Türkiye, ABD ile iş birliği içinde çözüm arayışını sürdürse de, sahadaki gelişmelere göre askeri müdahalenin kaçınılmaz olabileceği vurgulanıyor.

7 MADDEDE TÜRKİYE'NİN SURİYE STRATEJİSİ

İsrail'in bölme planına karşı Türkiye, Suriye'de istikrarı savunuyor.

Suriye'nin toprak bütünlüğü Ankara için kırmızı çizgi.

ABD'den aktif inisiyatif alınması bekleniyor.

Silah bırakma süreci destekleniyor.

SDG-PKK-YPG'nin entegrasyonu için diplomasi yürütülüyor.

ABD'nin bu politikayı sürdürmesi bekleniyor.

Silah bırakma sağlanamazsa askeri seçenek devreye alınacak.