Bakırcılıkta geçen bir ömür
Şanlıurfa’da, çocukken çırak olarak başladığı bakırcılıkta bir ömür geçiren 68 yaşındaki Mehmet Çirkin, yarım asrı aşan bir süredir mesleğini ilk günkü sevgi ve hevesle sürdürüyor. Gözünü Bakırcılar Çarşısında bu meslekte açan Mehmet Usta, bakırcılığın sabır ve dikkat isteyen bir iş olduğunu belirterek, “Zamanın insanları bu işlerde çalışmaz. İnsanlar hazır, kolay olan işlerde çalışmak istiyor. Bu çağın insanları hep maddiyata bakıyor. Bizim işimiz sabır” dedi....
ŞANLIUFA –Bazı insanların çıraklıktan kalfalığa, kalfalıktan da ustalık
düzeyine eriştiği; yeteneklerini, el becerilerini sevgisini katarak icra ettiği
meslekler var. Şanlıurfa’da kent merkezindeki tarihi çarşılarda ömürlerini
mesleklerine adayan böyle çok sayıda emektar usta bulunuyor. Bu ustalardan biri
de Bakırcılar Çarşısındaki 68 yaşındaki bakırcılıkla uğraşan Mehmet Çirkin.
Bakırcılar Çarşısından
eskisi gibi çekiç sesleri gelmese de Mehmet Çirkin, çarşıda küçük bir dükkanda
bakır işleme sanatıyla uğraşını yarım asrı aşan bir süredir devam ettiriyor. Gözünü
bu çarşıda ve meslekte açan Mehmet Usta, çırak olarak 12 yaşında başladığı
mesleğinde elinde çekiçle bakıra şekil vermeye devam ediyor.
Bir zamanlar tarihi
çarşıda Mehmet Usta gibi onlarca bakırcı ustası varmış ancak şimdilerde bu
ustaların sayısı neredeyse bir elin parmağını geçmiyor. Mehmet Usta, el
emeğiyle iş yapanların dükkanlarını kapatıp gitmesinde gelişen teknolojinin
rolüne dikkati çekiyor.
ÇİRKİN: BAKIR ÜRÜNLERİNDE ESTETİK VAR
BİHA’ya görüştüğü Mehmet
Usta, zor ve sabır gerektiren bakırcılık mesleğinde çırak da yetişmediğini
belirterek, şunları söyledi:
“Çocuk yaşta ağabeyimin yanında bakırcılığa başladım. Yarım asra aşkın bir süredir de bakırcılıkla uğraşıyorum. Tencere, tava, leğen gibi günlük kullanılan ürünleri yaptığımız meslek bir zamanlar çok iyiydi, insanlar çok ilgi gösteriyordu. Şimdiki zamanda ise insanlar hazır olan fabrika ürünleri tercih ediyor. Tabii bakıra merakı olan vatandaşlar hala var, gelip alıyorlar. Teknoloji çıkalı bizim işler iyice geriye doğru gitmeye başladı. Teknolojik ürünler hep camlıdır, makine ürünleridir. Bu hazır ürünler bakır gibi uzun ömürlü değildir. Bakır ürünleri daha sağlıklıdır. Bakır ürünlerinde estetik var. Ürünler zamanla antikaya dönüşür. Makine ürünü 100 sene kalsa yine makine ürünü kalır.”
“BEN GİTTİKTEN SONRA BU İŞİ YAPACAK KİMSE YOK”
Bakır ürünleri kalaylayıp
kullanmak gerektiğini belirten Mehmet Usta, işlerinde maliyetlerin arttığını
söyledi.
“Bir kilo bakır 2 lira olmuş. Geçim derdi var” diyen Mehmet Usta, sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Mecburen işimize devam
etmek durumundayız. Bakırcılıkta çırak da yok artık. Ben gittikten sonra bu işi
yapacak kimse yok. Zamanın insanları bu işlerde çalışmaz. İnsanlar hazır, kolay
olan işlerde çalışmak istiyor. Bu çağın insanları hep maddiyata bakıyor. Bizim
işimiz sabır, dikkat isteyen bir iştir. Eskiden insanlar bakır olan büyük
leğenlerde bulgur kaynatırlardı, pekmez yaparlardı. Şimdi ise her şey hazır.
Artık insanlar bu işlerle uğraşmak istemiyor. Bir işte başarılı olmak
istiyorsan ya muhtaç ol ya da meraklısı ol”.
Sinan ÖZDEMİR – Mustafa EKİNCİ / ÖZEL HABER,
BİHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.