Şanlıurfa’da telkari Eyyüp Usta’nın elinde yaşam buluyor
Tarihi 3 bin yıl önceye dayanan ancak günümüzde yok olmaya yüz tutmuş telkari sanatı son demlerini yaşıyor. Şanlıurfa’da henüz 6 yaşındayken çırak olarak başladığı gümüş işleme sanatına ömrünü veren Eyyüp Sabri Tatlı, kentin devlet sanatçısı unvanlı tek telkari ustası. Tutkunu olduğu sanatın unutulmaması için çabalayan Eyyüp Sabri Tatlı, bir yandan da kentin tanıtımına katkıda bulunmak için çabalıyor....
ŞANLIURFA -Tarihi binlerce yıl önceye dayanan telkari
sanatı, tamamen el işçiliğine dayanıyor. İnce tel halinde çekilen gümüşün
bükülmesiyle hazırlanan el sanatı, çok küçük motiflerin kaynak yardımıyla bir
araya getirilmesiyle yapılıyor. Usta-çırak öğretisi ile günümüze taşınan bu
sanatın Şanlıurfa’daki son ustalarından biri Eyyüp Sabri Tatlı.
Kültür ve Turizm Bakanlığına kayıtlı el sanatı ustaları
arasında yer alan Eyyüp Usta, telkariye çocuk yaşlarda başlamış. Eyyüp Usta, Balıklıgöl’de
bulunan tarihi çarşılar bölgesinde küçük bir dükkanda sanatını 43 yıldır büyük
bir tutkuyla icra ediyor.
Urfa’da telkari sanatının son ustalarından Eyyüp Sabri Tatlı,
BİHA’ya konuştu.
Telkari ustası Tatlı, bugüne kadar birbirinden farklı
motifleri tel tel işleyerek gümüşü, sayısız yüzük, küpe, kolye, kemer, bilezik,
broş ve anahtarlık gibi çeşitli ürünlere dönüştürmüş durumda.
Eyyüp Usta, çok ince gümüş tellerinin oval şekline
getirilip desen halini almasıyla meydana gelen telkarinin, eskiden Şanlıurfa ve
çevre illerden çok fazla rağbet gördüğünü, günümüzde ise çok az tercih
edildiğini kaydetti.
Frenk bağı ve oymalı akıtma gibi Şanlıurfa’ya özgü
ürünler de yapan Eyyüp Usta, telkarinin bütün
kesime hitap eden bir sanat olduğunu vurguladı.
TATLI:
BU SANATI BERABER YAŞATALIM
Telkari sanatının Urfa’da tescilli tek temsilcisi
olduğunu belirten Eyyüp Usta, el sanatının yok olmaması için eğitmenlik
yaptığını, bu sanatı yaşatmaya çalıştığını kaydetti.
“Şanlıurfa’da devlet sanatçısı telkari ustası bir tek ben
varım” diyen Eyyüp Usta, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği tescilli belge
ile devlet sanatçısı olduğu dile getirdi. Eyyüp Usta, şunları söyledi:
“Elimden geldiği kadar bu sanatı yaşatmaya çalışıyorum. Ben
aynı zamanda eğitmenim. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Hayati Harrani Kadın
Destek Merkezinde eğitmenlik yapıyorum. Telkari sanatının eğitimini veriyorum.
Bu meslek unutulmaya başladı. Ben isterim ki Urfa’daki genç arkadaşlar,
kadınlar bu mesleği öğrensin, usta olsun, sonrasında bu meslekten ekmek
yesinler. Gelsinler ben buradayım. Bu sanatı beraber yaşatalım.”
“URFA’NIN
KENDİ HAS OLAN ÜRÜNLERİ VAR”
Urfa’nın kendine has ürünleri olduğunu ve bunları
tescillemek için çalışmalar yaptığını belirten Eyyüp Usta, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
“Telkari geçmişi 3 bin önceye dayanan bir sanattır,
sanatın ham maddesi gümüştür. Gümüşten her türlü ürünü yapıyoruz. Urfa’nın
kendi has olan ürünleri var. Bunlar, frenk bağı, oymalı akıtmadır. Eğitmen
olarak ben bunları yapıyorum. Bunları da inşallah tescilleyeceğiz. Benim gibi
bir usta frenk bağını 3 saatte yapar. Yeni nesil yavaş yavaş öğrendiği için 1
hafta, 10 günde yapar.”
“GENÇLER
AKILLI TELEFONLA KAFAYI YEMİŞ”
Eyyüp Usta, çırak yetişmemesinden dert yandı. Ailelerin
çocuklarını sanatı öğrenmek için atölyeye yollamadığını belirten Eyyüp Usta, “Çırak
yok. Halk eğitim merkezlerinde çırak yetiştirmeye çalışıyoruz. Yanımıza
kurslara gelen öğrencilerimiz bayan olsun, erkek olsun yetişmeye çalışıyorlar.
Ama atölyeye kimse çocuğunu çırak olsun diye yollamıyor. Bu konularda biraz
kızıyorum. Bu akıllı telefonlar çıkmış, gençler de bunlarla kafayı yemiş.
Telefonla uğraşacaklarına gelip, burada sanat öğrensinler” diye konuştu.
SİNAN
ÖZDEMİR –MUSTAFA EKİNCİ- ÖZEL HABER / BİHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.