KRİZ HARCAMASI...
...
ANKARA’NIN Oran, İncek, Dikmen’i buluşturan Kepekli kavşağından sonra Gölbaşı ilçesine ulaşmak normal bir günde en fazla 10 dakikanızı alır.
Cuma öğleden sonra araç trafiği o denli yoğundu ki bir saatte varmak olanaksızdı...
Ayrıca sözünü ettiğim yer öyle kent içi cadde de değil, Ankara Konya bağlantısını sağlayan 8 şeritli otoyol..
Bu dakikalarda Bozüyük’ten bir petrol istasyonu işleten dostumla sohbet ederken, içinde bulunduğum kalabalığın durumundan söz ettim.
O an petrol istasyonunda bulunan araç sayısının 100’ü geçtiğini, insanların akın akın İstanbul, Bursa yönünden Anadolu’ya doğru hareket halinde olduğunu belirtti.
Bir bölümünün de güneye gitmekte olduğunu söyledi...
Benzinin ve mazotun litre fiyatının bu denli yüksek olduğu bir dönemde, normalde şehir içi trafiğinde dahi çok daha temkinli otomobil kullanan insanlar, tatilde neden çılgın gibi otomobillerinin direksiyonuna geçip uzun yollara düştü?
Sorunun yanıtı uçak fiyatlarındaki artışa ve yer bulunamamasına bağlanabilir.
Benzer durum hızlı trenler için de söz konusu; yer yok...
İKİ NEDEN DAHA ÇOK HARCATIR
Ancak otomobille kent dışına bu denli kaçışın daha anlamlı bir gerekçesi olmalı...
Ekonomist birkaç arkadaşımla konuştum, insanların tatil yerine bu bayram Anadolu’daki aile yakınlarına yöneldiğini, araç trafiğinin de bundan kaynaklandığını belirtti.
“Tatil köyünde bir günlük oda fiyatı yerine benzin, mazot alıyor. Aile yanında da tatili ucuza getiriyor. Ailesi de mutlu oluyor, kendini de ekonomik olarak mutlu kılıyor” dedi.
Ancak turizm bölgelerinde de bu yıl büyük bir artış söz konusu.
Psikoloji alanında Türkiye’nin önde gelen isimi Prof. Dr. Acar Baltaş dün sohbet ederken bunu bütçe seviyesi belirli bir miktarın üzerinde olanların görünürlüğü olarak değerlendirdi.
Krizi kendi bütçesi içinde tolere edebilen veya pandemi döneminde brikimi olan bir kesimin harcama yaptığına dikkat çekti.
İnsanların pandemi döneminde ölüm korkusu dolayısıyla daha fazla harcama yaptığını da kayda geçirdi.
YAKASINA VE CAKASINA
Benzer bir yaklaşımı, psikolojinin bir diğer önemli ismi Prof. Dr. Nuray Karancı da dile getirdi.
Prof. Dr. Karancı, kriz dönemlerinde insanların bir daha ulaşamama veya pandemi dönemlerinde başına bir iş geleceği kaygısı ile daha fazla harcama eğilimine girdiğini söyledi.
Her ne kadar milletvekilleri için söylense de bu coğrafyada yaşam süren her bir kişi için de geçerli olduğu açıktır.
Yakasına ve cakasına dokunmayacaksınız...
Yani harcaması, maaşı ve elinde parası olmasa da attığı cakayı hoş göreceksiniz.
Bunu başka yöne yoran yanılır...
Ülkede ekonomik bir kriz var, caka satıyor, ailesinin yanına veya ucuza ayarladığı bir otele tatile gidiyor olsa da bilin ki parası olmasından değil, cakasındandır...
Bu arada dönünce daha çok bağıracağından da emin olun...
Ayrıca dün bayramlaşma dolayısıyla sohbet ettiğim iktidar kesiminden birçok isim de artık krizin toplum için büyük sıkıntı yarattığını siz sormadan kayda geçiriyordu.
Belki henüz açıktan söylemek yerine samimi sohbet ve muhabbetlerinde dile getiriyorlar.
İTO BAŞKANI’NIN UYARISI
İTO Başkanı Şekip Ağdaviç’in önceki gün dile getirdiği enerji fiyatları ile ilgili açık yürekli uyarısını da herkes dikkate alıyor...
Kış aylarının çok daha ağır geçeceğini onlar da kabul ediyor.
Hepsinde de bir Aralık beklentisi hakim olmuş; bu tarihten sonra iyileşeceğine yönelik umutlu bekleyişe girmiş.
Ancak, bu beklenti geçen yıl sonunda bu yılın Mayıs ve Haziran ayı için de söz konusuydu...
Beklendiği gibi çıkmak bir yana, sıkıntı daha da artış gösterdi.
Ağdaviç’in enerji maliyetlerindeki uyarısı da eklendiğinde gelecek yılın çok daha ağır geçeceği açık.
Bunu onlar da görüyor...
Ama umut da insanın ekmeği...
Bayram sonrası görüşmek üzere nice bayramlar diliyorum...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.